6 Sonuçlar

minimalizm

Ara

Minimalizm daha az kalabalık  ile daha çok özgürlük felsefesini bizlere benimseterek aramızda son 2-3 senedir yer almaya başladı. Daha az eşya, daha az karmaşa ve daha az kalabalık… Tüm bunların karşılığında elde edilen kazanç; daha çok sadelik, daha çok ferahlık ve daha çok özgürlük…. Bir nevi detoks programı olarak kabul edilebilen minimalist akım adeta size tüketim çılgınlığının önüne geçebilmek için çağrıda bulunuyor.

Türk toplumunun istifleme hobisi ile ters istikamette yol alan minimalizm yeni yeni popüler olan bir yaşam felsefesi. Toplum kültürümüz gereği, yedeklemeyi sevdiğimizden ötürü, alışması zor olsa da minimalist akımı sevenler, hayatlarının daha kolay ve yolunda gittiğini belirtiyor. Çünkü sade bir yaşam aslında tüketicilik ruhunu körelterek ihtiyacımız olmayan şeyleri biriktirmek yerine geri dönüştürmeyi veya ihtiyacı olanla paylaşmayı ön görüyor. Toplumsal dayanışma için  ne kadar da harika bir adım.

Yalnızca bir eşya azaltma olarak da düşünmemek lazım minimalist yaşam biçimini. Bu aynı zamanda geri dönüşüm için de bir fırsat. Sevmediğiniz bir ceketiniz belki de şık bir yeleğe dönüşebilir, beğenmediğiniz ama henüz kırılmadı diye kullandığınız bir kupa belki de minik bir kaktüs saksısına çevrilebilir. Bu çalışma için de önemli olan neyi nasıl geri dönüştürebileceğinizi keşfetmek. Bu da elbette zaman istiyor fakat eğer yapılırsa sadeleşme hem daha zevkli hem de daha kolay yapılabilir çünkü bir eşyadan vazgeçebilmek bazen hepimiz için zor olabiliyor.

Bir zihin pratiği yapılırsa; evinizde kullanmadığınız ve belki bir gün kullanılmak üzere kaç zamandır kenarda tutulan neler var? İhtiyaç olmadığı halde sırf fiyatı düştü diye alınıp kenara atılan eşyalara ne demeli? Birbirine benzeyen kaçıncı tabak takımı bu kullandığınız? Tüm bu soruların cevabı aslında aynı kapıya açılıyor: Gereksiz kalabalıklaşmaya. İşte minimalist yaşam buralarda kendini fark ettiriyor.

Ne dersiniz, evde bolca zaman geçirilen bu günlerde, bütçe dostu minimalizm yaşam tarzını hayata geçirmek adına, gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyleri gözden geçirme zamanı gelmiş olabilir mi?

Moda, yaratıcı endüstrilerin en hızlısı diyebiliriz. Tasarımdan üretime, satıştan satış sonrası hizmete kadar tüm stratejilerin belirleyicisi artık hız. Müşterinin yapısına uygun esneklikte ve hızda olmak markalar için en önemli rekabet avantajı iken bu yarışta hızlı olamayan bir marka, trend ürünün sezonunu kaçırmaya, yoğun bir indirime ve sezon sonu devretmesine yani kısaca maddi zarara maruz kalıyor. Peki, moda trendlerini öngörüp ürünü hızla reyona koyabilmek mümkün mü? Elbette mümkün. Türkiye’nin ilk ve tek moda trend analiz firması unvanına sahip Gona Trend, modanın hızına yetişen trend analizleriyle, markalara danışmanlık hizmeti veriyor. Firmanın kurucu ortaklarından Gonca Gül Özer’le yaptığımız söyleşide moda trend analizini ve yeni sezonun ilham veren trend öngörülerini konuştuk.

Sizi ve Gona Trend’i kısaca tanıyabilir miyiz? İstatistik ile modayı bir araya getirme fikri nasıl doğdu ve firmanız nasıl kuruldu?

Modayla olan bağım çocukluk ve ilk gençlik dönemim arasına denk gelen Alman Lisesi yıllarıma dayanmakta. Neredeyse 25 yıl kadar önce şimdiki kadar çok sayı ve çeşitlilikte yurt içinde temin edemediğimiz moda dergilerini okumaya olan sevgim ve dergi koleksiyonerliğim ilk adım oldu diyebilirim. Ardından gelen yıllarda İstanbul Üniversitesi İng. İşletme Fakültesinde okudum. Daha sonra biri ‘Finans’ , diğeri ‘Sanat ve Tasarım’ olmak üzere iki farklı alanda yüksek lisans yaptım. Bir süre medya planlaması alanında faaliyet gösterdikten sonra, 2008 yılından itibaren moda analisti ve tasarımcı olarak çeşitli firmalarda çalıştım. Yaşamakta olduğumuz çağın bir zorunluluk haline getirdiği disiplinler arası çalışmalarımın tohumları, düşünsel bazda Gona Trend’in ilk köklerini oluşturdu.

Firmamızın iş fikrinin filizlenmesi ise ülkemizdeki moda trend analistliği alanındaki boşluğu doldurmak arzusuna dayanıyor. Benim moda alanım ve iş ortağım Prof. Dr. Ahmet Mete Çilingirtürk’ün istatistik alanlarını birleştirerek, 2017 yılında sektörün önemli aktörlerine hizmet veren, Moda Trend Analizi alanında Araştırma ve Danışmanlık hizmetleri sunan firmamız Gona Trend’i kurduk. Yurt dışında WGSN, Trend Union, NellyRodi gibi başta İngiliz ve Fransız firmaları olmak üzere birçok trend tahmin ajansı faaliyet halindeyken, henüz yurt içinde bu iş kolunda çalışan kapsamlı bir kuruluş olmaması, bizim için önemli bir unsur oldu. Bizim bu firmalardan farkımız, analitik verilerle çalışıyor olmamız. Elde ettiğimiz analitik verileri, sektör uzmanlığı ile iç görülere dönüştürmekte ve kullanıcı kitlenin ihtiyaç duyacağı veri anlamlandırması yaparak karar verme sürçlerine katkı sağlamaktayız. Bu esnada en önemli nokta, doğru verilerin yanı sıra, isabetli bir moda gözlemcisinin yorumları ile doğru görülere ulaşmak. Günümüz Moda firmalarının ticari olarak başarılı olabilmesi için zamanın getirdiği gereklilikleri yansıtması şart. Aksi takdirde estetik fakat tüketicinin ihtiyacı olmayan yeni modellerin üretimi firmalar için, zaman ve maliyet kaybı olarak sonuçlanacaktır.

Firmalara tam olarak nasıl bir hizmet sağlıyorsunuz? Biraz bu konuyu açarsak, size danışan firmalara sunduğunuz hizmetler nedir, anlatır mısınız?

Az önce vurguladığım gibi, estetik fakat tüketicinin ihtiyacı olmayan yeni modellerin üretimi firmalar için, zaman ve maliyet kaybı olarak sonuçlanacaktır. Eksik veya yanlış trend öngörüsü, yapılacak olan üretimin zarar etmesine neden olabilir, doğru trend öngörüsü ile yapılan üretim ise potansiyel zarar ihtimalini minimumda tutacaktır. Bu bakımdan tasarımdan üretime satıştan pazarlamaya kadar alınan tüm kararlarda, yapılan trend öngörülerinin doğru ve isabetli olması büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda firmaların, profesyonel trend danışmanlığı hizmeti almaları, kurum içinde yetiştirilecek bir moda trend analizcisinden çok daha uygun maliyetli olacak ve doğrudan kazanç elde edilmesini sağlayacaktır.

Danışan firmalara sunduğumuz hizmetlere gelirsek ; *Türkiye’deki ve dünyadaki giyim tercihlerini ve bunlara yön veren akımları izlemek,
* Çalıştığımız firmanın beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, 3 aylık, 6 aylık ve 12 aylık olmak üzere ona uygun istatiksel analizler içeren raporlar hazırlıyoruz. Ayrıca bu analizlere ek olarak, moda gözlemcisinin sezgisel yaklaşımlarının ön planda olduğu 18 aylık ve 24 aylık projeksiyonlarda bulunan raporlara da yer veriyoruz.
Kısaca şu şekilde detaylandırabiliriz :
Ülke ve istendiği takdirde uluslararası düzeyde internet aramaları sayısı endeks olarak toplanmaktadır. Bu veri; il, ülke, ülkeler, ay ve ay-yıl olarak düzenlenebilmektedir. Zamansal Analiz ve Mekansal Analiz yapılarak hem Türkiye bazında hem de global bazda tahmin raporları hazırlanmaktadır.
Elde edilen analitik veriler, sektör uzmanlığı ile iç görülere dönüştürülmekte ve kullanıcı kitlenin ihtiyaç duyacağı veri anlamlandırması yaparak karar verme süreçlerine katkı sağlanmaktadır.
* Hazır giyim üreticilerine “Karar Destek” bazında bilgi sağlamak. Moda ve tekstil tasarımı için siluet, desen, renk, moda detayları ve yaşam tarzları gibi bütün açıları önceden haber vermek.
Önümüzdeki dönemde firmanın internet sitesi www.gonatrend.com üzerinden üyeler önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda raporlarını alabileceklerdir. Bunu uygun buldukları sıklıkla ulaşabilmelerini planlıyoruz.

“Moda analizi” sürecinden biraz bahseder misiniz?

Moda Analizi sürecinin ilk aşaması; yaşadığımız zaman dilimindeki tüketici davranışları ve ekonomik eğilimlerin yaratıcı akımlar üzerindeki etkilerini bulmak ve bu bulgular içinden trend olabilecekleri ayırmakla başlıyor. Bu aşamada en önemli nokta, büyük kitleleri harekete geçirebilecek satın alma eğilimlerini belirleyecek trendleri belirlemek. Ardından, kadın giyim, erkek giyim ve aksesuar trendleri alanlarında mevcut akımlar izliyoruz ve yeni yönelimleri raporluyoruz.
İstatistik ile ilgili bölümde ise; izlediğimiz veri ile moda yaratıcısı markalar tarafından belirlenen akımların hedef tüketici kitle üzerindeki etkilerini buluyoruz. Çalışmakta olduğumuz tekstil firmasının hedef kitlesinin 3 aylık, 6 aylık,1 yıllık ve 18 aylık olmak üzere renk, desen, siluet ve hazır giyim tercihlerine yönelik rapor sunuyoruz. Belirlenen döneme göre, seçtiğimiz süre uzun bir vadeyi kapsıyorsa moda gözlemcilerimizin yorumlarının etkinliği de bu oranda artmaktadır.

Türkiye’de bu alandaki tek firma olmanın avantajlarını yaşıyor musunuz?

Önceden bu alanda kurumsal olarak çalışmış herhangi bir Türk Firmasının olmayışı elbette ki markamız için büyük bir avantaj sağlamakta. Yerli tekstil firmalarımızın, bundan sonra tek alternatif olarak yabancı trend tahmin ajansları ile çalışmak zorunda kalmaması bizim için artı bir sevinç kaynağı. Fiyatlandırma stratejisi olarak da yabancı moda trend tahmin ajanslarına göre ülkemiz açısından daha uygun maliyetli olmamız da ayrıca bir tercih sebebi.

Sizden son olarak, bu sezonun trendlerine ve 2021 İlkbahar – yaz sezonuna dair birkaç ipucu alabilir miyiz? Hangi renk ve parçaları daha sık göreceğiz?

Moda her şeyden önce doğallığa doğru adımlar atıyor. Açıkçası bu bir zorunluluk olmuş durumda. Hızlı modanın yaşandığı dönemi artık yavaş yavaş ardımızda bırakıyoruz. Tüketiciler de bunu algılayarak bilinçlendiler. Daha zamansız kaliteli parçalara yönelerek, az ve öz seçim yapıyorlar. Z kuşağının burada çok güçlü etkilerini göreceğimizi düşünüyorum. Modanın etki alanlarının ve kurallarının değiştiğine şahit olacağız hep birlikte.

Yaşamakta olduğumuz salgın döneminin getirdiği kapalı ve izole hayat, neredeyse tüm dünyayı spor ve casual giyinmeye yönlendirdi. Kendimizi içinde konforlu hissettiğimiz parçaları giymeye başladık. Bu da bize adına ‘’rahatlık’’ dediğimiz yeni bir lüks kavramını beraberinde getirdi. Bence modada bu algı devam edecek, rahatlığa alıştıktan sonra geri dönüş olmayacaktır.

2021 yılı modanın anlamı açısından yeni bir devrin başlangıcı. Her ürün bir anlamla bütünleşiyor. Buradaki anahtar kelimeler uzun ömürlülük, çok yönlülük, çok fonksiyonluluk ve sezon ötesi olmak. Kıyafetlerimiz daha yumuşak ve konforlu olacak.

2021 ilkbahar yaz dönemine ait koleksiyonların geniş bir bölümünde de kadın giyim çizgileri daha rahat ve spor siluetlerde hayat buluyor. Kadın giyim ve erkek giyim arasındaki çizgiler belirsizleşiyor. Şöyle özetleyebiliriz :
Doğal hayat ve doğaya yönelimle birlikte nötral tonların hakimiyeti artıyor; ekru, kahverengi, sarı ve yeşillerin tonlarını sıklıkla göreceğiz;
Minimalizm etkisinde görünümler,
Oversized blazerlar,
Cropped gömlekler ve tshirtler,
Katmanlı giyim, yarasa kollu trikolar,
Vintage formlar ve vintage esintili sert kalıplı jeanler ve yanı sıra yumuşak bol jeanler,
Büyük floral baskılar, tie-dye baskı,
Tığ işi elbiseler,
Bel hattını vurgulayan keskin görünüm veren kemerler, ayrıca ip kemerler, zincir kemerler
Kova formunda şapkalar,
Eşarplar,
Bele veya boyuna takılan küçük çapraz telefon çantaları,
Yüz maskeleri, önümüzdeki sezonda gardıroplarımızdaki yerini şimdiden garantiledi.

Size ulaşmak isteyenler hangi sosyal medya hesaplarından ulaşabilirler?

İnstagram ve Linkedin hesaplarımız üzerinden ulaşabilirler.

İnstagram : @gonatrend_official
Linkedin : Gonca Gül Özer
Linkedin : Gona Trend

Ayrıca; [email protected] ve
[email protected] mail adreslerini de iletişime geçmek için kullanabilirler.
Web ; www.gonatrend.com

2021 kışı; tüm dünyayı etkisi altına alan hastalık sebebiyle, daha çok iç mekanlarda geçiyor. Evlerinde bolca vakit geçirmek durumunda kalan bir çok kişi trendler ışığında yenilikler ve değişiklikler yapmaya yöneliyor. Tutadojora Mimarlık Kurucusu İç Mimar Özlem Algül iç mekanlarda 2021 kış dekorasyon trendleri hakkında bilgi verdi.

Mekanlarda moda ve trend olan; stili, renkleri, dokuları, desenleri, formları ile yaşam alanlarımıza bazen bilinçli bazen de “moda” olan olarak yer bulur ve kullanıcı ile buluşur. 2020 yılı, mimarlık tanımındaki “gerçek imkan ve ihtiyaçlar” cümlesini bize çokça hissettiren bir yıl olmakla beraber 2021 ve sonrası için mekanların stillerini de değiştirdi. Artık daha uzun planlamaya dahil olan evler içinde fonksiyonla birlikte, estetiğin de önemi fark edildi.

Doğadan gelen renkler artık daha çok evin içinde

Değişimin en kolay yollarından biri mekanın rengini değiştirmektir. Bir çok boya markası renk skalalarını değiştirdi ve içine doğadan gelen renklerin tonlarını dahil etti. Parlak ve vurucu renkler kendini pastel tonlara bıraktı. O çok sevdiğiniz ağacın yeşilinin huzurlu tonu, gökyüzünden mavinin en sakini, güneşin ışıltısının en doğal sarısı, turuncusu; artık duvarlarda, mobilyaların renklerinde, tekstil ürünlerinde, objelerde, çiçeğin saksısında yer buluyor. Bu kış da her daim sevilen beyazın varlığı, siyahın derinliği de renklerin içinde yerini almaya devam ediyor.

İç mekanlarda bohem etkinin yükselişiyle hasır detaylar evimizde

Bohemi kullanılan malzeme ve formları ile minimalizm etkisini de içinde barındıran iki farklı stilin bir araya gelmesi olarak tanımlayabiliriz. Kolaylıkla mekana yerleşir ve o zıtlık estetik olarak yerini bulur. Kullanılan malzemenin cinsi de bu stilin etkisini ortaya koyar. Etnik ve kültürel işçiliği de içinde barındırır.
Hasır sepetler; örgü duvar süsleri, istifleme kutuları, avize, aplik başlıkları, yatak başlıkları, dolap kapakları, hasır sandalyeler, halılar, kilimler stilize edilmiş formları kullanıldığında bohem stilin etkisi hissettirir.

Çerçeveler bu kış her yerde

Çerçeveler anılar toplayan, sevdiğimiz imajı içine alan ya da sevdiğimiz ressamların tablolarını yerleştirdiğimiz, aynanın dekoratif parçası olarak çıtalama tekniği ile bir araya gelen yerleşme düzeni (çoklu ve farklı boyutlarda), renk seçimleri ile bohem etkiyi yaşam alanlarınıza yerleştirmek için tercih edilen düzenlemeler arasında.

Duvar kağıtlarında etnik desenler revaçta

Duvar kağıtları etnik desenleri, motifleri ile bohem etkiyi yansıtmak için kullanım tercihleri arasında. Yenilikçi yaşam alanları felsefesini de içinde barındıran mandalalar enerjisi ile duvarları süslerken hareket enerjisi yayıyor.

Neoklasik etkiler evlerde

Neoklasik, Yunan ve Antik Yunan etkilerini formlarını içinde barındırırken sade çizgisi ile vurgu yapan formların içinde barok ve rokoko formlar da barındırıyor. Etkisi geçmişe gönderme yaparken antikalar ile uyumu, modernin içindeki güçlü etkisi ile yer buluyor .

Aynaların vurucu etkisi

Ayna mekana derinlik etkisi katan, tasarımı ile dekorasyonun tamamlayıcı ve çarpıcı elemanları arasında. Büyüklüğü, çerçevelerinin klasik formu ile modern dizayn edilmiş mekanlarda bile tercih ediliyor.

Duvar çıtaları kullanmak çok trend

Formları ile klasik etki yaratan, kullanım amacına göre duvarlarda, mobilyalar üzerinde yerleşimi ile çok trend. Duvarlardaki ayırıcı etkisi kendi başına tasarım etkisi yaratırken oluşturdukları alanın içleri de sergileme yapmak istediğiniz tablolar, aydınlatma elemanları, dekoratif duvar aksesuarlar gibi parçaların vurucu etkisini arttırıyor.

Farklılık getirmek isteyenler kulplardan başlayabilir

Kulplar bu kış kendilerini göstererek form, renk, desen, malzemeleri ile ayrıntıdaki önemli tamamlayıcı detay haline geliyor. Çok modern çizgideki mobilyanızda bu şekilde fark oluşturmak mümkün.

Tutadojora Mimarlık Instagram Hesabı: @tutadojora_mimarlık

21 Haziran itibari ile yüzlerce badire atlattığımız 2020 yılının yaz mevsimi resmi olarak gelmiş oldu. Tatillerimizin, alışkanlıklarımızın, günlük hayatımızın eski yazlar gibi olamadığı bu yıl; evde ve kendimizde yapabileceğimiz yaza merhaba aktivitelerini sizler için hazırladık:

  • Yaza Merhaba Partisi: Eskiden arkadaşlarımızla doyasıya buluştuğumuz, sokaklarda saatlerce yürüdüğümüz, gündüzü ayrı gecesi ayrı gezip eğlendiğimiz yaz mevsimini hepimiz özledik. Bu neşe halinden mahrum kalmamak için evimizde ailemizle veya tek başımıza yalnızca kendimiz için organize edeceğimiz bir gün ile bu tada en azından yaklaşabiliriz. Sevdiğimiz yemekleri yapıp, güzel bir sofra kurabilir ve o gün her günden daha özenli giyinip sevdiğimiz şeyleri yapabiliriz. Çocuklu ailelerde bu mini partiler çocukları çok mutlu edebilir.
  • Fazlalıklardan Kurtulma Zamanı: Hem kilo anlamında hem de evdeki fazla yer kaplayan eşyalardan kurtulmak için harika bir motivasyon kaynağı yazın gelmesi. Yapamadığımız o diyeti uygulamak için bir şans daha! Şimdi kendimize uygun bir spor seçme ve hedefler koyma vakti. Yeterli motivasyonu bulamıyorsanız bu yazımıza göz atabilirsiniz. Beraberinde evde enerji karmaşası yaratan, gözümüzü yoran, dolaplarımızda fazla yer kaplayan eşyaları da elden çıkarıp ferahlama zamanı. Bunun için ikinci el kıyafet, eşya satma platformlarını kullanabilir veya elden çıkarmanın en güzel hali hediye etmek yolunu seçebiliriz. Sadeleşmenin en güncel anahtarı Minimalizm akımı belki de şuan tam da ihtiyacımız olan!

  • Yazlar Kitapsız Geçmez: Şezlonga uzanıp, güneşin tenimizi ısıttığı o günlerde elimize bir kitap alıp dalıp gitmeyi hepimiz özledik. Serin yaz akşamlarında uyumadan önce camı açıp esen hafif meltem eşliğinde kitap okumanın tadı da çok başka. Kendimizi geliştirmek ve raflarda bekleyen kitapları bitirmek için önümüzde koca bir yaz var. Şimdi sevdiğimiz yazarları, takip ettiğimiz yayın evlerinin yeni kitaplarını, ilgimizi çeken yeni alanlarda yazılmış kitapları araştırıp bulma ve okuma zamanı. Bu yaz sonuna kadar şu kitapları bitireceğim şeklinde bir hedef de bu konuda bizi motive edebilir.

  • Yaz Lezzetlerini Geri getirme Zamanı: Yazın en sevilen lezzetleri dondurma, limonata, karpuz, soğuk çorbalar, soğuk içecekler, smoothieler, buzlu çaylar, zeytinyağlı ve bol salatalı hazırlanan hafif akşam yemekleri. Her birinin hazırlanması pratik ve eğlenceli. Masanın üzerinde bulunduracağınız içi taze naneli limonata dolu bir sürahi sizi gelip gidip içtikçe ferahlatacak ve görüntüsü ile içinizi açacak. Dolapta hazır bulunan dondurmalar akşam yemeklerinden sonra keyfe keyif katacak. Haydi yaz sezonunu açma zamanı!

  • Yaz Demek Kuzenlerin Buluşması Demek: Hepimizin çocukluğundaki ve önceki yılların yaz tatillerinde kuzenlerle ve aile büyükleri ile buluştuğumuz anılar vardır. Bu süreçte yanlarına gidemesek de büyükleri telefon ile aramak belki küçük hediye paketleri göndermek bu nostaljiye bizi yaklaştırabilir. Online buluşmalar, Whatsapp grupları sayesinde kuzenlerle ilişkileri yeniden sağlamlaştırabilir ve köklerimizden gelen o gücü yeniden aktifleştirebiliriz. Bu yaz da aile ve eski dostların neşesinden mahrum kalmamak için iletişimi başlatmak gerek.

Pandemi ve sonraki süreç bu yılı bizim için her yıldan farklı yaptı. 2020 yazının da sıra dışı geçeceği kesin. Her anı güzelleştirmek ve anda kalıp mutlu olmayı seçmek bizim elimizde. Şimdi yazı yaşama zamanı! Olabildiğince.

Korona virüs (Covid-19)  salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasıyla hepimiz uzun bir süredir evdeyiz. Bir çok kişi evde ne yapabilirim diye düşünerek önce tamir işlerine ve evi düzenleyip toparlamaya, fazlalıklardan kurtulmaya girişti.  Bu sırada yeni akımlar yükseldi örneğin minimalizm . Hem ev yaşantımız hem de ruhen sadeleşmeye yöneldik. Minimalizm hakkında detaylı bilgi edinmek için Sade, Ferah ve Özgür Akım : Minimalizm adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

Bir çoğumuz önce soluğu mutfakta aldı. Kallavi kahvaltıları, denenen yeni tarifleri, en çok da ekmek ve hamur işi yapmayı sevdik. Ekşi mayalar hazırlandı, ramazan ayı da pandemi sürecine denk gelince pide bile yapıldı.

Kimimiz bir sonraki kış için kazaklar, atkılar örmeye daha nisan ayından başladık. Kimimiz raflarda bekleyen kitapları bir solukta okuduk bitirdik. Bu sürecin olumsuz çok etkisi oldu fakat kendimizi toparlamamız, aile ilişkilerini geliştirmemiz ve kendimize, hobilerimize zaman ayırabilmemiz için de olumlu çok etkisi oldu.  3 aylık sürecin sonunda hobileri de neredeyse tükettik. İşte vaktinizi keyifli geçirmenizi sağlayan bir yandan da dikkat toplama, sorunlardan uzaklaşma ve sonucunda elle tutulur keyifli sanat eserlerine ulaşmanızı sağlayacak yeni hobi önerileri:

  • Marcel kristal taş mozaik tablo yapımı: 2 mm ölçüsündeki yüzlerce kare kristal taştan bir tablo yaptığınızı hayal edin.  İnternet ortamında web siteleri mevcut. (www.marcelsanat.com) Kendi zevkinize ve tarzınıza göre bir tablo beğenebilir ve minik minik yapmaya başlayabilirsiniz.

  • Yetişkinler için kum boyama: Bu aktiviteyi varsa çocuklarınız ile beraber de keyifle yapabilirsiniz. Kum boyama hayatımıza daha çok çocuklar için girmiş olsa da yetişkinlere özel setler de üretildi. Her rengin binbir farklı tonu ile dilediğiniz tabloyu renkli kumlar ile boyayıp dokulu sanat eserleri elde etmeniz mümkün.  Bulabileceğiniz yer: Red Castle Sand Art

  • Sayılarla Boyama:  Her zaman hayranlık duyduğunuz tabloları artık kendiniz de yapabilirsiniz. Özel olarak hazırlanmış ve parçalara bölünmüş tabloda, sayılarla işaretlenmiş yerleri aynı sayı koduyla hazırlanmış boyalar ile boyuyorsunuz ve ortaya en sevdiğiniz tablo çıkıyor. Bulabileceğiniz yer:  www.wombhobby.com

  • Filografi geri döndü: Bir dönem çok popüler olan ve annelerimizin çeyizlerini süsleyen filografi eserleri bu dönem yine ilgi odağı. Çivi sanatı da denilen ahşap bir plakanın üzerine belli bir şekli oluşturmak üzere çakılan çiviler ve üzerinden geçirilen tel veya ipler ile yapılıyor. Kumtoys bununla ilgili yeni bir set hazırladı. Ulaşmak isteyenler Filografi Sanatı ismi ile çeşitli alış veriş sitelerinden bulabilir.

  • Ev bahçeciliği: Çoğu kişi havaların ısınması ve ekim dikim zamanının gelmesi ile evde de olsa saksıları değerlendirmeye, balkonları doldurmaya başladı. Siz de evdeki saksılarınızı, kaplarınızı kendi meyve sebzenizi yetiştirmek ve ailece keyifli bir süreç yaşamak için kullanabilirsiniz. Ev bahçeciliğine meraklıysanız; “Evde yetiştirebileceğiniz bitkiler” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.

Pandemi sürecinin bize bıraktığı olumlu izlerden biri, hobilerimize geri dönmemiz oldu. Hayatımızın bundan sonraki dönemlerinde de bu hobilerle çeşitli eserler üretebilir, sevdiklerimizle paylaşabiliriz.

 

 

 

Sağlıklı ve minimalist yaşamın popülaritesi son dönemlerde hızla artıyor. Temizlik için sağlığa çok fazla zararı dokunan kimyasal malzemelerin modası hızla geçiyor ve bilinçli tüketiciler artık evin pek çok alanında doğal malzemelere yöneliyor.  Siz de önerilerimize göz atarak temizlik ürünlerinizi evde kendiniz yapabilirsiniz :

  • Yüzey Temizliği : Yüzey temizleyicilerin zararlı kalıntılarını soluyarak yaşamak yerine  sirkeli su kullanılabilir. Sirke kullanımı doğal dezenfektan arayanlar için birebirdir. Yapmanız gereken lekelere meydan vermemek için beyaz sirke  tercih etmek ve elbette sirke kokusunun evinizi sarmaması için sirke miktarına dikkat etmek. Bunun için 1 litre suya 2 bardak sirke katmak ideal ölçü olacaktır. Sirkenin ütü tabanının temizliği ve mermer mutfak tezgahında kullanılması önerilmemektedir.
  • Leke Çıkarıcı : Kıyafetlerin koltuk altı ve yaka kısımlarında oluşan lekelenmeler için leke çıkarıcı deterjan kullanmak yerine asitli yapısı ile işe yarayacak olan limon etkili bir çözümdür. Limon içerisinde bulundurduğu antimikrobiyal özellik sayesinde zaten pek çok deterjan içerisinde de diğer kimyasallara ek olarak kullanılmaktadır. Kullanımı için leke üzerine damlatıp 15 dakika bekleterek ılık suda ovabilirsiniz. Bu işlemden sonra çamaşırınızı normal ayarda çamaşır makinasında yıkayabilirsiniz.
  • Banyo ve Mutfak Temizliği : Doğal cif yapımı aslında oldukça kolay. 1 su bardağı karbonat, 10 damla lavanta yağı ve 2 yemek kaşığı arap sabununu karıştırarak cam şişe içerisinde kullanabilirsiniz. Sonuç memnun edici.
  • Duşa Kabin Temizliği : Duşa kabin temizliği için vazelin harika bir seçim. Nemli bir bezin üzerine bir miktar vazelin alarak duşa kabinleri temizleyebilirsiniz. Durulama işlemi için de ıslak bir bez kullanmanız gerekecektir
  • Bulaşık Parlatıcı : Bu iş için organik bir çözüm arıyorsanız, her evde bulunan ulaşılabilir bir seçenek var: Limon. Bulaşık makinesi içinde parlatıcı kullanmak yerine yarım limonu bulaşık makinesi tellerine geçirmeyi deneyebilirsiniz.
  • Kireç Çözücü : 1 litre su içerisine 3 yemek kaşığı limon tuzu koyarak ayarlayabileceğiniz organik kireç çözücü hazır. 2 yemek kaşığı limon tuzunu çaydanlığın içine koyduktan sonra çaydanlığın tamamını su ile doldurup en az 10 dakika kaynatalım. Kaynayan suyu boşaltarak çaydanlığı iyice durulayalım.
  • Gider Temizliği : Mutfak ve banyo giderlerinizin temizliği için yarım bardak karbonat ve 1 bardak sirke kullanımı oldukça etkili bir yöntemdir. Gidere sırasıyla karbonat, sirke, 1 litre kaynamış su ve  5 dakika sonra da 1 litre soğuk su  dökülmelidir.
  • Çamaşır Yumuşatıcı : Karbonat ve sirkenin uyumu burada da karşımızda! Üstelik bu kez lavanta yağı da bizlerle. 1 bardak su içerisine, 2 tatlı kaşığı karbonat, yarım çay bardağı elma sirkesi, 2 damla lavanta yağı karıştırılıp yumuşatıcı gözüne eklendiğinde harika bir koku çamaşırları bekliyor.

Sağlıklı bir hayat seçimi aslında çok da zor değil.  Denemeye değer, üstelik oldukça tasarruflu ve hijyenik çözümlerle.