Etiket

anne bebek bağı

Yazılar

Güçlü kurulan bir anne-bebek bağı, bir insanın yaşamının tamamını etkilediğinden son yıllarda daha da ön plana çıkmayı başaran bir konu oldu. Bunda bilinçli ebeveynlerin katkısı elbette çok büyük. Günümüz insanlarının pek çoğunun gelecek yaşamında özgüven sorunu yaşama, güçlü ilişkiler kuramama, doğru eş seçimi yapamama gibi sorunlar içerisinde boğuştuğunu görüyoruz, bunlarda anne-bebek bağının etkili olduğunu da uzmanlardan sıkça duymaktayız. Sık sık adını duyuran ve hatta hamilelikten itibaren kulaklara aşina olmaya başlayan  güçlü anne-bebek bağı kurmanın yollarını ise sizler için kaleme aldık:

  • Hazırlık : Hamile kalmayı düşündüğünüz andan itibaren, doğum ve bebek bakımı gibi süreçlerle mental olarak hazırlanın. Bebek bakımı konusunda bilinçlenmeniz, bebeğinizle daha sıcak bir ilişki kurmanıza  yardımcı olacaktır. Sizin psikolojinizin, bebeğinizle bağını ve bebeğinizin ruh halini de etkileyeceğini unutmamalısınız.
  • Tentene Temas: Doğumun hemen akabinde, bebeğin mümkünse yıkanmadan sizin göğsünüze bırakılması tentene temasın ilk ve çok önemli bir aşaması. Günümüzde buna değer veren doktorlar yok değil, işe bu düşüncede bir doktor bulmakla başlayabilir ve sezaryen veya vajinal doğum fark etmeksizin, bu talebinizi doktorunuza dile getirebilirsiniz.
  • Emzirme : Emzirmek anne-bebek bağını kolaylaştıran bir unsur olarak görülüyor. Emzirme olmazsa bağ kurulamaz demek değildir bu, ancak bebeğinizin buna ihtiyacı olduğunu ve sizinle bağ kurmasına vesile olduğunu bilerek yola başlamak önemli. Sıkıntı yaşıyorsanız bir emzirme danışmanından profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz.
  • Kucaklama : “Kucağına alma, alışır” hurafesine kulak asmadan, güzel bebeğinizi bol bol kucaklayın. Onun ihtiyacı,  dokuz aydır tanıdığı o güzel  kokunuzdan ve sıcaklığınızdan mahrum kalmamak. Daha sakin, daha mutlu olduğunu siz de hissedeceksiniz. Kucaklamak hem sizi ona, hem de onu size daha sıkı saracak!

  • İletişim Kurma: Minik bebeğinizle vakit geçirirken sık sık onun gözlerinin içine bakın, ona dokunun ve onunla konuşun. Birebir ilgilenmeniz ve iletişim kurmanız bağınızı çok sıkı kuracağı gibi aynı zamanda onun gelişimini de hızlandıracak. Ona tatlı sesinizle ninniler söyleyebilir veya hikayeler anlatabilirsiniz. Emin olun çok sevecek.
  • Sözünüzü Tutma: Kendinizden pay biçtiğinizde size verdiği sözde durmayan birine hala güvenebiliyor musunuz? Emin olun sözünüzde durmadığınızda o da henüz küçük olmasına rağmen size inancı azalıyor ve hayal kırıklığına uğruyor. Ona birazdan geleceğinizi söylediğinizde gerçekten birazdan gelmelisiniz. Böylece size daha çok güvenecek ve anne-bebek bağı zarar görmemiş olacaktır.
  • Dürüst Olma: Tıpkı sözünüzde durmanız gibi dürüst olmanız da anne-bebek bağının güçlü bir ilmeği. Yalan söylediğinizi anlarsa size yeniden güvenmesi zaman alabilir ve bu durum ileride size kendisini açmamasına kadar devam edebilir. Eğer gerçekten onunla samimi bir bağ kurmak istiyorsanız, dürüst olmaya gayret etmelisiniz.

Anne-bebek bağı kurmanın en önemli maddesi ise bebeğinizle Kaliteli Zaman Geçirme ‘dir.  Bunun için kendinizi gerçek anlamda bebeğinizle olduğunuz ana odaklamalı ve başka şeylerle oyalanmadan, onunla birebir temas kurmalısınız. İlla ki ona bir şeyler öğretmek değil, onun sizi yönlendirmesine de izin verebilir ve kendinizi akışa bırakabilirsiniz.

Güçlü bağların kurulduğu güzel anlara….

 

Bir insanın yaşamı boyunca hayatının özgüveni, arkadaş ilişkileri, eş ilişkisi dahil pek çok alanını etkileyen anne-bebek bağının önemi kuşkusuz. Bu bağı oluşturmanın ise tentene temas gibi pek çok yolu olduğunu gibi, emzirme de bu yollar arasında ciddi bir anlam ve öneme sahip. Son dönemlerde pek çok  çocuk doktoru ve pedagog görüşünün ortak noktası  var ki o da; emzirmenin sadece anneden besin almaya yaramadığı. Emzirme beslenmenin bir yöntemi olup, aynı zamanda bebeğin duygusal ihtiyaçlarının giderilmesi,  kendini güvende hissetmesi, korktuğunda, canı yandığında, sevilme ihtiyacı duyduğu anlarda anneden bu ihtiyaçları giderebilmesi işine de yarıyor. Bu denli önemli bir sürecin ise elbette bir sonu var, her güzel şeyin olduğu gibi 🙂

Daha önceki içeriklerimizde de belirttiğimiz gibi Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın emzirme için uygun gördüğü süre en az 2 sene. Elbette anne de, bebek de isterse…. Bu süreç bazen bebeğin isteği doğrultusunda, bazen ise anne istediği veya sağlık durumları gibi elzem durumlar oluştuğundan dolayı sonlanabiliyor. Ancak burada düşündüren ve önemli bulunan bir nokta var ki o da süreci nasıl sonlandıracağımız. Kısacası memeden ayrılmanın en doğru ve uygun yöntemi nedir?

Her zaman olduğu gibi en çok dikkat edilmesi gereken bebeğinizi yıpratmadan bu süreci sonlandırmak. Yani bir anda bıçak gibi kestirip atmak değil, bebekte herhangi bir duygusal hasar bırakmadan, kırmadan, boşluğa düşürmeden…. Bunun için aşağıdaki noktaları memeden ayrılma sürecinize dahil edebilirsiniz.

  • Süreci Zamana Yaymak : Çok istediğiniz, çok sevdiğiniz veya sizin için elzem olan bir şeyin aniden elinizden alındığını hayal edin. Nasıl bir hayal kırıklığı yaşayacağınızı az çok kestirebilirsiniz değil mi? İşte aniden bırakılan emzirmeler de bebeğiniz için aynı şok etkisini yaratacaktır. Ne de olsa doğduğundan beri beslendiği ve teselli bulduğu “arkadaş”ını ondan ayırıyorsunuz. Bu yüzden önerilen şey, süreci zamana yaymak. Günde 6 kez emziriyorsanız, önce 5’e sonra 4’e zamanla daha da azaltarak sıfıra düşürebilirsiniz. Bu süreç ortalama 2 ay sürebilir.
  • Konuşmak, Konuşmak, Konuşmak: Ona ara ara sütün biteceğini, yakında annesinden süt gelmeyeceğini, bardak ile süt içeceğini anlatabilirsiniz. Her seferinde durumu daha fazla idrak edecektir. Bu konuşmayı zamana yaydığınız sürecin en başında yapmaya başlamalısınız. Devamlı bunları duyduğu için süt istediğinde sütüm bitti demenizi algılayacaktır.
  • Emzirme Sürelerini Kısaltmak : Her seferinde daha kısa sürelerle emzirmeyi deneyin. Yani bir seferde 15 dakika emziriyorsanız, önce 13 dakikaya sonra 10 dakikaya, sonra 7 dakikaya düşürebilirsiniz. Memeyi bırakmak istemediğinde yine sütünüzün bittiğini söyleyebilirsiniz.
  • Bırakılan Öğünleri Sıraya Sokun: Öncelikle gündüz emzirmelerini sonlandırabilir, sonra gece emzirmelerini bırakmaya geçebilirsiniz. Zamanla süt içmek için geceleri daha az uyandığını fark edeceksiniz. Emzirmeyi tümden kestiğinizde gece uyanırsa su verebilirsiniz. Böylece sütün kalmadığını, onun yerine su içtiğini kendisi bir kez daha görmüş ve anlamış olacaktır.
  • Yerine Başka Bir Şey Koymak: Emzirmeyi tamamen sonlandırdığınızda, emzirme yerine başka bir şey koyarsanız kabullenmesi daha kolay olacaktır. Kitap okumak, masal anlatmak, ninni söylemek gibi alternatifler deneyebilirsiniz.

Memeden ayrılma sürecinde toplumumuzda sıkça duyulan geleneksel yöntemlerden kaçının. Meme ucunu kırmızıya veya siyaha boyamak, sabır taşı kullanmak gibi bilimsel olmayan yöntemler bebeğinizde farklı algılara ve duygulara yol açabilir. Bebeğiniz için oldukça kutsal sayılan ve huzur bulduğu memenizin siyah veya kırmızı olması, kan geldiği için kırmızı olduğunu belirtmeniz bebeğinizin aklını tamamen karıştıracağı gibi, onu üzecektir de. Uzmanlar bu yöntemlerin çocuklarda duygusal hüsrana yol açabileceğini belirtiyorlar.

Öte yandan sıkça kullanılan memeden ayrılma sürecinde bebeğinizi anneanne veya babaanneye bırakmak da anne-bebek bağını zedeleyeceği gibi bir anda hem anneden hem anne sütünden ayrı kalan bebeğiniz açısından duygusal sıkıntılara yol açacaktır.

Bebeğinizin, göğsünüzde huzur bulduğunu unutmamalı ve istediği zaman göğsünüze yaslanarak, kokunuzu hissederek uyumasına izin verip, ona bu yeni süreçte destek olabilirsiniz 🙂

Mutlu ve Sağlıklı Bebekler’e…