Etiket

bebek beslenmesi

Yazılar

Bebeğinizle geçen keyif  dolu 6 ayın ardından ek gıdaya geçiş dönemi geldiyse, artık bebeğiniz yeni tatlar için hazır kabul edilir ve bu aydan itibaren beslenme konusunda yeni bir macera başladı demektir. Peki bu yeni süreçte nelere dikkat edilmeli ve hangi püf noktalar göz önünde tutulmalıdır?

  • 6. aydan önce ek gıda vermek bazı problemleri de beraberinde getirmektedir. Pek çok doktor ek gıda için acele edildiğinde alerji, hazımsızlık, kabızlık, gaz ve ilerideki dönemlerde şişmanlık sorununun yaşandığını belirtmektedir. Bu sebeplerden dolayı ek gıda için acele etmemeli ve bebeğinizi zorlamamalısınız.
  • Ek gıdaya geçişte geç kalındığında ise ; büyüme geriliği, vitamin ve mineral eksiklikleri, ayına göre bebeğinizin kilosunda düşüklük, bağışıklık sisteminde azalma, ishal söz konusu olabileceğinden dolayı geç kalınmaması da gereklidir.
  • Katı gıdaya geçerken 3 gün kuralı bebeğinizin alerjik reaksiyonu olup olmadığı konusunda size yol gösterecektir.  Yani bebeğinize yeni bir gıda verdikten sonraki 3 gün farklı bir gıda vermemeniz bebeğinizin verdiğiniz yeni gıdaya alerjisi olup olmadığını belli edecektir.
  • Bal, yeşil erik, inek sütü, tuz ve baharatlar ilk 1 yıl bebeğinize verilmemelidir.  Çilek , domates, böğürtlen, kavun gibi bazı meyveler de alerjik riski yüksek olduğundan acele edilmemeli ve öncelikle az verilip alerji durumu kontrol edilmelidir.
  • Bebeğinizin istemediği bir besini bir süre vermeyip daha sonra açken yeniden vermeyi deneyiniz. Eğer yine istemezse ısrarcı olmayınız ve 2-3 ay sonra yeniden deneyiniz.
  • Bebeğinize verdiğiniz her besinin taze olmasına özen gösteriniz. Besinleri önceden hazırlayıp, sık sık ısıtmamaya dikkat ediniz.
  • Vereceğiniz besinleri blender ile ezmek yerine çatalla ezmeniz bebeğinizin katı gıdaya daha kolay adapte olmasını sağlayacaktır.
  • Bebeğinize 6. ve 7. aylarda yumuşak ve ezilmiş besinleri, 8. ay ile 12. ay arasında pütürlü ve püre kıvamındaki besinleri, 12. aydan sonra ise kolay çiğnenebilen besinleri verebilirsiniz.

Ek besinlere başlamanın en önemli nedeni artık anne sütünün gelişim açısından tek başına yeterli olmadığıdır. Ancak bu anne sütünün artık önemsiz olduğu anlamına asla gelmez çünkü bebeğiniz hala enerji , protein ve mineral ihtiyacının çoğunu anne sütünden alacaktır. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü’nün de belirttiği gibi en az 2 yıl  bebeğinize anne sütü vermeniz önerilmektedir.

 

      Doğanın bir mucizesi olan anne sütü, bebeğiniz için şüphesiz en iyi besin kaynağı. Bu mucizevi besinin hazırlıkları için vücut, hamileliğin ilk dönemlerinde çalışmaya başlıyor. Doğumdan sonra ise bebeğinizin beslenebilmesi için kolostrum adlı ilk süt bebeğinizi bekliyor. Daha fazla anne sütü için yapılması gerekenler ise aslında oldukça basit :

 

  • Emzirmek : Daha çok emzirmek, daha çok süt üretimine vesile oluyor. Bebeğiniz her istediğinde emzirmekten çekinmeyin. Memeleri işleyen fabrikalara benzetme örneğini belki duymuşsunuzdur. Siz emzirdikçe sütünüz artacak.

 

  • Dengeli Beslenmek : Doğumdan sonra hem fazla kilolarınızı geride bırakmak hem de süt üretimini arttırmak istiyorsanız beslenmenize önem vermeniz gerekiyor. Mümkün olduğunca mevsim sebze ve meyveleri tüketmeye, protein ihtiyacınızı karşılamaya ve organik beslenmeye ağırlık vermelisiniz. Siz ne tüketirseniz, minik meleğiniz de onu tüketecek, bunu düşünerek sağlıklı beslenmeyi ön plana almalısınız. 

 

  • Su İçmek : Anne sütünün %80’ini su oluşturur. Su içmeyi bu sebeple atlamamalısınız. Özellikle her emzirme seansında bir bardak su içmeye özen göstermelisiniz. Emzirme sebebiyle kuruyan cildinize de su iyi gelecektir.

 

  • Dinlenmek : Özellikle doğumunuzdan sonraki ilk 2 ay bol bol dinlenmeye gayret edin. Yakınlarınızdan yardım istemekten bu dönemde çekinmemelisiniz. Evde bir yakınınızın varlığı, size taze yemek hazırlaması ve evinizi toparlaması size dinlenme olanağı sunacaktır. Bebeğiniz her uyuduğunda siz de uyumaya ve dinlenmeye çalışmalısınız. Dinlendiğiniz zamanlarda sütünüzün de arttığını fark edeceksiniz.

 

  • Moralinizi Yüksek Tutmak : Her derde deva moral ve motivasyon işte burada da karşımızda. Sizi mutlu edecek şeylere yönelmeniz süt üretiminii arttırıyor. Sevdiğiniz kişilerin sizi ziyarete gelmesi, sevdiğiniz yemekleri yemek, sevdiğiniz müzikleri dinlemek ve kendinize ufak da olsa vakit ayırabilmek sütünüzü arttıran etkenler arasında. Negatif insanlardan ve olaylardan mümkün olduğunca kaçının.

 

  • Ten Tene Temas : Bebeğinizle yapabileceğiniz en güzel aktivitelerden biri de ten tene temastır. Bu temas bebeğinizi size yakınlaştıracak ve aynı zamanda sizin de oksitosin hormonunuzu arttırarak süt üretiminizi hızlandıracaktır. 

 

      Tüm bunların yanı sıra unutulmaması gereken kilit söz kuşkusuz “Sütünüze Güvenin” dir. Kendinize ve sütünüze inancınız tam olduğu zaman salgılanan süt miktarı da artmaktadır.

Anne sütü bir bebek için şüphesiz en faydalı besin. İlk 6 ay bebeğin tek besin kaynağı olan anne sütünün bebeğinizi sadece doyurduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Anne sütünün bebeği beslemek dışında başka başarıları da var. 

 

  • Anne sütü alan bebeklerin bağışıklık sisteminin daha güçlü olduğu ve hastalıklara karşı daha dirençli oldukları gözlemlenmiştir. 
  • Yapılan araştırmalar emzirilen bebeklerin anne ile bağlarının daha kuvvetli olduğunu sunmaktadır. Emzirdikçe bebeğiniz ile daha güçlü bir bağ oluştuğunu siz de keyifle deneyimleyeceksiniz.
  • Vücudunuzun ürettiği anne sütü, bebeğiniz için en uygun besindir. 1. ayda üretilen süt içeriği ile 1. yıl da üretilen süt içeriği farklıdır. Dolayısıyla bebeğiniz kendisi için en uygun besini almış olur. 
  • Anne sütünün ısısı bebeğinizin tüketebileceği uygun ısıdadır. Isıtma, soğutma gibi işlemler gerektirmeden her zaman kolaylıkla tüketilebilir, pratiktir.
  • Astım, obezite, diyabet, dikkat azlığı gibi pek çok hastalığa karşı koruyucudur. 
  • Sindirimi kolaydır, karın ağrısı, kabızlık sorunları daha az görülür.
  • Bebeğinizin zeka gelişimine ve ruhsal gelişimine katkısı çok fazladır. 
  • Çene kasları ve diş gelişimine desteği çoktur. 
  • Pişiği önler.
  • Hazır mamalar için ek bir bütçe ayırmanız gerekir. Ancak anne sütü maliyetsizdir.

 

       Dünya Sağlık Örgütü bebeklere ilk 6 ay yalnızca anne sütü verilmesini önerir. 6. aydan sonra başlayan ek gıda döneminde de anne sütü beslenmenin büyük bir parçası olmaya devam etmelidir. 2 yaşına kadar anne sütü alınmaya devam edilmesi bebeğinizin yetişkinlik dönemi için oldukça önemlidir.