Etiket

egzersiz

Yazılar

Hava sıcaklıklarının yükselmesi ile birlikte kalp hastalığı riski de artarken, özellikle kalp krizi vakalarına sık rastlanıyor. Öte yandan koronavirüs tehlikesine karşı da dikkatli olunması gereken bu süreçte kalp sağlığını korumak için bazı önlemler alınması önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Betül Erer, yaz aylarında kalp sağlığının korunması için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Terleme tansiyonu düşürebilir:
Aşırı sıcak ve nemli hava özellikle hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp damar hastalığı olan kişiler için bazı önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Vücudun sıcağa karşı uyguladığı en etkili yöntem terlemedir. Terleme ile birlikte vücuttaki sıvı ve elektrolit olarak tanımlanan tuz ve mineraller kaybedilmekte, damarlarda dolaşan kan hacmi azalmakta ve dolayısıyla böbreklere giden kanın hacmi azaldığı için böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilmektedir. Aynı zamanda terlemenin oluşması için deriyi besleyen damarlarda genişleme olması, ani tansiyon düşüklüğü ve halsizlik gibi durumlara da sebep olmaktadır.
Sıcak havada kalp krizi vakalarının sık görülmesinin nedenlerinden birinin, yazın sıvı kaybıyla birlikte kanın pıhtılaşmaya yatkınlığının artması ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. Bu anlamda yaz aylarında yeterli sıvı alımına çok özen gösterilmesi gerekmektedir.

Yaz aylarında çarpıntı artabilir:
Terlemeyle birlikte vücuttan atılan potasyum, magnezyum gibi minerallerin azalması, özellikle kalp hastalarında, çarpıntı ve hayatı tehdit eden ritim bozukluklarının tetikleyicisi olabilmektedir. Sağlıklı bireylerde de yaz aylarında çarpıntı şikayetlerinin arttığı gözlemlenmektedir. Bu çarpıntılar eğer günlük yaşamı etkiliyor, rahatsızlık veriyor, uzun sürüyor ve beraberinde tansiyon düşüklüğü ile baygınlık gibi şikayetler oluyorsa hasta mutlaka bir kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.

Kalp sağlığınız için bu önerilere dikkat!
Kalp yetersizliği, koroner arter hastalığı veya hipertansiyon gibi sağlık problemleri olanlar ya da kalp-dolaşım sistemi rahatsızlıklarından korunmak isteyenlerin bu önerilere kulak vermesi önemlidir.
1. Açık renkli ve terlemeyi artırmayan kumaş giysiler tercih edilmelidir.
2. Meyve ve sebze tüketiminin ön planda olduğu Akdeniz diyetine uygun beslenilmelidir.
3. Günlük sıvı ihtiyacının arttığı göz önünde bulundurularak, günlük 2-2.5 lt. civarında sıvı tüketilmelidir.
4. Kan basıncını artırabileceği ve kalp yetersizliği bulgularını kötüleştirebileceği bilinen soda ve maden suyunun kontrolsüz tüketiminden kaçınılmalıdır.
5. Güneş ışınlarının dik olarak geldiği saatlerde dışarı çıkılmamalı, denize sabah ve akşam saatlerinde, mümkünse aç karnına girilmelidir.
6. Egzersizler sabah ve akşam saatlerinde yapılmalıdır.
7. Soğuk su damarlarda spazm yaparak kan akışını bozabildiğinden çok soğuk deniz, havuz veya duşlara girilmemelidir.
8. Göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, baygınlık hissi gibi şikayetler olduğunda en yakın sağlık kurumuna başvurulmalıdır.
9. Düzenli sağlık kontrolleri aksatılmamalıdır.

Egzersiz kalp sağlığına iyi geliyor
Düzenli ve doğru şekilde yapılan egzersizlerin kalp sağlığını koruduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Egzersizin kalp sağlığını koruyucu etkisi sağlıklı kişiler için olduğu kadar hali hazırda kalp hastalığı bulunanlar için de önemli olduğu hatırlanmalıdır. Kalp hastalığı; hipertansiyon, yüksek kolesterol, fazla kilo, insülin direnci, şeker hastalığı ve sigara gibi “risk faktörleri” adı verilen olumsuz etkenler zemininde gelişmektedir. Düzenli yapılan egzersizin kalp hastalığına neden olduğu bilinen bu risk faktörlerinin olumsuz etkilerini azalttığı birçok bilimsel çalışma ile ortaya konmuştur.

Kalp için yararlı egzersizler seçin
Kalp sağlığı için yararı kanıtlanan egzersiz çeşidi “hareket içeren ve çizgili kasları çalıştıran tempolu aerobik” egzersizlerdir. Bu egzersizlerinin sürdürülebilmesi ve daha yararlı olabilmesi için; yaşa, eklem sağlığına ve diğer olası sağlık sorunlarına uyumlu olarak seçilmesi önemlidir. Bu anlamda kardiyoloji uzmanları tarafından en çok önerilen egzersiz türü genellikle yürüyüş olmaktadır. Burada önemli olan hareket etmek, tempolu olmak ve bu egzersizleri düzenli olarak sürdürmektir.

Tempolu egzersizde maske kullanımına dikkat!
Kalp sağlığı için önerilen egzersiz süresi haftada 150 dk. (5 gün 30 dk.) olarak bildirilmektedir. Kişiye en uygun spor şekli tercih edilmeli ve haftalık program süresine olabildiğince sadık kalınmaya çalışılmalıdır. Covid 19 süresince egzersizlerin sosyal mesafeye dikkat edilerek, uygun mekan ve ortamlarda, koruyucu önlemlere uyularak yapılması önerilmektedir. Sıcak yaz günlerinde maske kullanmak özellikle efor esnasında nefes almakta zorlanmaya neden olabilmektedir. Bu durumda tempolu egzersizleri maskesiz olarak ancak uygun yerlerde ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılması tavsiye edilmektedir.

Düşündüğünüzden çok daha fazlasını vaat eden bir egzersizi sizlere takdim ediyoruz : Squat!

Squatı sevdiren 5 nedeni sizlere bu yazıda aktaracağız ama önce kendisini tanımakla işe başlayalım :

Squat Nedir?

Kalça, baldır, sırt derken tüm vücudu çalıştırmayı başaran bir nevi kas güçlendirme ve hızlı toparlanma egzersizidir. Temel mantığı çömelip kalkma olan squat, doğru yapıldığında bedeniniz için sayısız faydaya sahiptir. Hiç bir materyal kullanmadan yapabileceğiniz gibi ağırlık kullanarak da yapabilir ve daha verimli sonuç alabilirsiniz. Öncelikle kalça ve baldırları hedef alan bu temel egzersiz, tenis, koşu, uzun atlama gibi bacakların aktif kullanıldığı sporlar için ısınma hareketi olarak mutlaka kullanılmalıdır.

Squat bir kilo verme egzersizi olarak düşünülmemelidir, öncelikli görevi kilo verdirmek değil, kas güçlendirmek ve vücudu sıkılaştırmaktır.

Squat’ı Sevdiren 5 Neden:

  1. Vücudu Güçlendirir : Aslında daha çok bacak ve kalça güçlendiren bir hareket olarak bilinse de squat tüm vücudu çalıştırır. Bu anlamda pek çok egzersizden çok daha önemli ve ön sıradadır. İç bacak, baldır, kalça, sırt, karın derken gündelik hayatta sizi daha güçlü hissettirmesi de bu maddenin ispatı sayılır.
  2. Duruşu Düzeltir : Squat bir denge ve koordinasyon işidir. Vücudun dengeli ve koordineli olarak çalıştığı bir egzersiz biçimi olmakla beraber dik bir duruş ve güzel bir postür için muazzam bir seçimdir. Kamburluk gibi hem sağlık açısından sorun olan hem de görünümü etkileyen pek çok problemi düzeltmektedir.
  3. Selülitlerle Savaşır :Selülitlerin en sevdiği bölgeler olan üst bacak ve kalçaları oldukça etkili bir şekilde çalıştıran squat bu konuda tam bir profesyonel! Selülitli bölgede biriken yağları eritme konusunda ona güvenebilirsiniz, elbette sistematik olarak kendisine vakit ayırdığınızda.
  4. Karın Kaslarını Güçlendirir : Karın vücudun merkezi olarak kabul edilen bölgedir. Aynı zamanda çoğu kadının en fazla yağlanma sorunu yaşadığı bölgelerden biridir. Squat bu konuda da imdadımıza koşuyor ve güçlü karın kasları için bize yardımcı oluyor.
  5. Kalça ve Bacakları Şekillendirir : Dik, sıkı ve yuvarlak görünümlü kalçalara sahip olmak aslında o kadar da uzak değil tıpkı vücutla orantılı ve sıkı bacaklara sahip olmak gibi. Tabi ki bahsettiğimiz özelliklerin yine ortak dostu konu başlığımız olan squat. Kendisine bir şans vermeye ne dersiniz?

Squatın yukarıdaki faydaları haricinde aslında oldukça geçerli ve genel bir faydası daha var ki o da günlük yaşam performansımızı arttırdığı. Güçlü ve sağlam bir vücut, öz güvenli ve dik bir duruş, ağrısız eklemler ve güçlü bir sırt… Kulağa ne kadar da güzel geliyor, siz de tüm bu anlatılanlardan sonra bu egzersizi şimdiden sevmeye başlamadınız mı?

Dip Not : Bel ve diz bölgelerinde problemi olan kişilerin squat yapmaları sakıncalı olabilir. Sağlık durumunuz konusunda doktorunuzdan teyit almayı unutmayınız.