Etiket

moda

Yazılar

Kendini bolca özlenen yaz en sonunda sevenlerine kavuştu. Şimdi deniz tatili için alışveriş zamanı! 2021 yazının trend bikini ve mayo modellerini sunmak ise bizlere düştü.  Bu yaz capcanlı renkler ile ışıldama modası sürerken bir yandan da leopar desenler, batik desenler ve geçen yıldan hatıra kalan puantiye desenler deniz çantalarında yerlerini almaya başladılar. İşte 2021’in trend bikini ve mayo modelleri sizlerle :

  • Sezonun öne çıkan trendlerinden biri de batik desenler. Marka : Katia & Bony

 

Yazı hissettiren tropik renkleri seviyorsanız turuncu tam da aradığınız renk olabilir. Marka: Billabong

 

“Mayo mu, bikini mi?” diye düşünüp karar veremeyenlerden misiniz? O zaman mayokiniye ne dersiniz? Hem de en hit desenlerden biri olan leopar desen ile. Marka : Calzedonia
Enerjisi yüksek bir model arıyorsanız tropikal modeller tam size göre! Marka : Ayyıldız
Şirin ve seksi modelleri seviyorsanız, 2021 yazında da adından söz ettiren puantiye modasını es geçmemelisiniz. Marka : Victoria Secret

Moda, yaratıcı endüstrilerin en hızlısı diyebiliriz. Tasarımdan üretime, satıştan satış sonrası hizmete kadar tüm stratejilerin belirleyicisi artık hız. Müşterinin yapısına uygun esneklikte ve hızda olmak markalar için en önemli rekabet avantajı iken bu yarışta hızlı olamayan bir marka, trend ürünün sezonunu kaçırmaya, yoğun bir indirime ve sezon sonu devretmesine yani kısaca maddi zarara maruz kalıyor. Peki, moda trendlerini öngörüp ürünü hızla reyona koyabilmek mümkün mü? Elbette mümkün. Türkiye’nin ilk ve tek moda trend analiz firması unvanına sahip Gona Trend, modanın hızına yetişen trend analizleriyle, markalara danışmanlık hizmeti veriyor. Firmanın kurucu ortaklarından Gonca Gül Özer’le yaptığımız söyleşide moda trend analizini ve yeni sezonun ilham veren trend öngörülerini konuştuk.

Sizi ve Gona Trend’i kısaca tanıyabilir miyiz? İstatistik ile modayı bir araya getirme fikri nasıl doğdu ve firmanız nasıl kuruldu?

Modayla olan bağım çocukluk ve ilk gençlik dönemim arasına denk gelen Alman Lisesi yıllarıma dayanmakta. Neredeyse 25 yıl kadar önce şimdiki kadar çok sayı ve çeşitlilikte yurt içinde temin edemediğimiz moda dergilerini okumaya olan sevgim ve dergi koleksiyonerliğim ilk adım oldu diyebilirim. Ardından gelen yıllarda İstanbul Üniversitesi İng. İşletme Fakültesinde okudum. Daha sonra biri ‘Finans’ , diğeri ‘Sanat ve Tasarım’ olmak üzere iki farklı alanda yüksek lisans yaptım. Bir süre medya planlaması alanında faaliyet gösterdikten sonra, 2008 yılından itibaren moda analisti ve tasarımcı olarak çeşitli firmalarda çalıştım. Yaşamakta olduğumuz çağın bir zorunluluk haline getirdiği disiplinler arası çalışmalarımın tohumları, düşünsel bazda Gona Trend’in ilk köklerini oluşturdu.

Firmamızın iş fikrinin filizlenmesi ise ülkemizdeki moda trend analistliği alanındaki boşluğu doldurmak arzusuna dayanıyor. Benim moda alanım ve iş ortağım Prof. Dr. Ahmet Mete Çilingirtürk’ün istatistik alanlarını birleştirerek, 2017 yılında sektörün önemli aktörlerine hizmet veren, Moda Trend Analizi alanında Araştırma ve Danışmanlık hizmetleri sunan firmamız Gona Trend’i kurduk. Yurt dışında WGSN, Trend Union, NellyRodi gibi başta İngiliz ve Fransız firmaları olmak üzere birçok trend tahmin ajansı faaliyet halindeyken, henüz yurt içinde bu iş kolunda çalışan kapsamlı bir kuruluş olmaması, bizim için önemli bir unsur oldu. Bizim bu firmalardan farkımız, analitik verilerle çalışıyor olmamız. Elde ettiğimiz analitik verileri, sektör uzmanlığı ile iç görülere dönüştürmekte ve kullanıcı kitlenin ihtiyaç duyacağı veri anlamlandırması yaparak karar verme sürçlerine katkı sağlamaktayız. Bu esnada en önemli nokta, doğru verilerin yanı sıra, isabetli bir moda gözlemcisinin yorumları ile doğru görülere ulaşmak. Günümüz Moda firmalarının ticari olarak başarılı olabilmesi için zamanın getirdiği gereklilikleri yansıtması şart. Aksi takdirde estetik fakat tüketicinin ihtiyacı olmayan yeni modellerin üretimi firmalar için, zaman ve maliyet kaybı olarak sonuçlanacaktır.

Firmalara tam olarak nasıl bir hizmet sağlıyorsunuz? Biraz bu konuyu açarsak, size danışan firmalara sunduğunuz hizmetler nedir, anlatır mısınız?

Az önce vurguladığım gibi, estetik fakat tüketicinin ihtiyacı olmayan yeni modellerin üretimi firmalar için, zaman ve maliyet kaybı olarak sonuçlanacaktır. Eksik veya yanlış trend öngörüsü, yapılacak olan üretimin zarar etmesine neden olabilir, doğru trend öngörüsü ile yapılan üretim ise potansiyel zarar ihtimalini minimumda tutacaktır. Bu bakımdan tasarımdan üretime satıştan pazarlamaya kadar alınan tüm kararlarda, yapılan trend öngörülerinin doğru ve isabetli olması büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda firmaların, profesyonel trend danışmanlığı hizmeti almaları, kurum içinde yetiştirilecek bir moda trend analizcisinden çok daha uygun maliyetli olacak ve doğrudan kazanç elde edilmesini sağlayacaktır.

Danışan firmalara sunduğumuz hizmetlere gelirsek ; *Türkiye’deki ve dünyadaki giyim tercihlerini ve bunlara yön veren akımları izlemek,
* Çalıştığımız firmanın beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, 3 aylık, 6 aylık ve 12 aylık olmak üzere ona uygun istatiksel analizler içeren raporlar hazırlıyoruz. Ayrıca bu analizlere ek olarak, moda gözlemcisinin sezgisel yaklaşımlarının ön planda olduğu 18 aylık ve 24 aylık projeksiyonlarda bulunan raporlara da yer veriyoruz.
Kısaca şu şekilde detaylandırabiliriz :
Ülke ve istendiği takdirde uluslararası düzeyde internet aramaları sayısı endeks olarak toplanmaktadır. Bu veri; il, ülke, ülkeler, ay ve ay-yıl olarak düzenlenebilmektedir. Zamansal Analiz ve Mekansal Analiz yapılarak hem Türkiye bazında hem de global bazda tahmin raporları hazırlanmaktadır.
Elde edilen analitik veriler, sektör uzmanlığı ile iç görülere dönüştürülmekte ve kullanıcı kitlenin ihtiyaç duyacağı veri anlamlandırması yaparak karar verme süreçlerine katkı sağlanmaktadır.
* Hazır giyim üreticilerine “Karar Destek” bazında bilgi sağlamak. Moda ve tekstil tasarımı için siluet, desen, renk, moda detayları ve yaşam tarzları gibi bütün açıları önceden haber vermek.
Önümüzdeki dönemde firmanın internet sitesi www.gonatrend.com üzerinden üyeler önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda raporlarını alabileceklerdir. Bunu uygun buldukları sıklıkla ulaşabilmelerini planlıyoruz.

“Moda analizi” sürecinden biraz bahseder misiniz?

Moda Analizi sürecinin ilk aşaması; yaşadığımız zaman dilimindeki tüketici davranışları ve ekonomik eğilimlerin yaratıcı akımlar üzerindeki etkilerini bulmak ve bu bulgular içinden trend olabilecekleri ayırmakla başlıyor. Bu aşamada en önemli nokta, büyük kitleleri harekete geçirebilecek satın alma eğilimlerini belirleyecek trendleri belirlemek. Ardından, kadın giyim, erkek giyim ve aksesuar trendleri alanlarında mevcut akımlar izliyoruz ve yeni yönelimleri raporluyoruz.
İstatistik ile ilgili bölümde ise; izlediğimiz veri ile moda yaratıcısı markalar tarafından belirlenen akımların hedef tüketici kitle üzerindeki etkilerini buluyoruz. Çalışmakta olduğumuz tekstil firmasının hedef kitlesinin 3 aylık, 6 aylık,1 yıllık ve 18 aylık olmak üzere renk, desen, siluet ve hazır giyim tercihlerine yönelik rapor sunuyoruz. Belirlenen döneme göre, seçtiğimiz süre uzun bir vadeyi kapsıyorsa moda gözlemcilerimizin yorumlarının etkinliği de bu oranda artmaktadır.

Türkiye’de bu alandaki tek firma olmanın avantajlarını yaşıyor musunuz?

Önceden bu alanda kurumsal olarak çalışmış herhangi bir Türk Firmasının olmayışı elbette ki markamız için büyük bir avantaj sağlamakta. Yerli tekstil firmalarımızın, bundan sonra tek alternatif olarak yabancı trend tahmin ajansları ile çalışmak zorunda kalmaması bizim için artı bir sevinç kaynağı. Fiyatlandırma stratejisi olarak da yabancı moda trend tahmin ajanslarına göre ülkemiz açısından daha uygun maliyetli olmamız da ayrıca bir tercih sebebi.

Sizden son olarak, bu sezonun trendlerine ve 2021 İlkbahar – yaz sezonuna dair birkaç ipucu alabilir miyiz? Hangi renk ve parçaları daha sık göreceğiz?

Moda her şeyden önce doğallığa doğru adımlar atıyor. Açıkçası bu bir zorunluluk olmuş durumda. Hızlı modanın yaşandığı dönemi artık yavaş yavaş ardımızda bırakıyoruz. Tüketiciler de bunu algılayarak bilinçlendiler. Daha zamansız kaliteli parçalara yönelerek, az ve öz seçim yapıyorlar. Z kuşağının burada çok güçlü etkilerini göreceğimizi düşünüyorum. Modanın etki alanlarının ve kurallarının değiştiğine şahit olacağız hep birlikte.

Yaşamakta olduğumuz salgın döneminin getirdiği kapalı ve izole hayat, neredeyse tüm dünyayı spor ve casual giyinmeye yönlendirdi. Kendimizi içinde konforlu hissettiğimiz parçaları giymeye başladık. Bu da bize adına ‘’rahatlık’’ dediğimiz yeni bir lüks kavramını beraberinde getirdi. Bence modada bu algı devam edecek, rahatlığa alıştıktan sonra geri dönüş olmayacaktır.

2021 yılı modanın anlamı açısından yeni bir devrin başlangıcı. Her ürün bir anlamla bütünleşiyor. Buradaki anahtar kelimeler uzun ömürlülük, çok yönlülük, çok fonksiyonluluk ve sezon ötesi olmak. Kıyafetlerimiz daha yumuşak ve konforlu olacak.

2021 ilkbahar yaz dönemine ait koleksiyonların geniş bir bölümünde de kadın giyim çizgileri daha rahat ve spor siluetlerde hayat buluyor. Kadın giyim ve erkek giyim arasındaki çizgiler belirsizleşiyor. Şöyle özetleyebiliriz :
Doğal hayat ve doğaya yönelimle birlikte nötral tonların hakimiyeti artıyor; ekru, kahverengi, sarı ve yeşillerin tonlarını sıklıkla göreceğiz;
Minimalizm etkisinde görünümler,
Oversized blazerlar,
Cropped gömlekler ve tshirtler,
Katmanlı giyim, yarasa kollu trikolar,
Vintage formlar ve vintage esintili sert kalıplı jeanler ve yanı sıra yumuşak bol jeanler,
Büyük floral baskılar, tie-dye baskı,
Tığ işi elbiseler,
Bel hattını vurgulayan keskin görünüm veren kemerler, ayrıca ip kemerler, zincir kemerler
Kova formunda şapkalar,
Eşarplar,
Bele veya boyuna takılan küçük çapraz telefon çantaları,
Yüz maskeleri, önümüzdeki sezonda gardıroplarımızdaki yerini şimdiden garantiledi.

Size ulaşmak isteyenler hangi sosyal medya hesaplarından ulaşabilirler?

İnstagram ve Linkedin hesaplarımız üzerinden ulaşabilirler.

İnstagram : @gonatrend_official
Linkedin : Gonca Gül Özer
Linkedin : Gona Trend

Ayrıca; [email protected] ve
[email protected] mail adreslerini de iletişime geçmek için kullanabilirler.
Web ; www.gonatrend.com

Geçmişi neredeyse insanlığın ilk dönemlerine kadar uzanan deri, en dayanıklı kumaşlardan biri sayılması nedeniyle vazgeçilmezliğini günümüze kadar taşımıştır. Önceleri sadece rock kültürünün bir parçası olarak görülen deri giyim zamanla modernize edilerek tekstil sektörünün tahtına oturmuş ve her sezon saltanatını sürdürmeye devam etmiştir. Her birimizin gardırobunda deri bir parça mutlaka bulunsa da yine de sahip olmak isteyeceğiniz zamansız ve en popüler deri ürünleri şöyle sıraladık.

Fotoğraf: Pinterest

 

⦁ Deri ceket: ‘motorsikletli gençlik’ kültürün ikonik parçası olan deri ceketler yine bu sezonun trendi olan vatkalarla birleşince alışılmış formlarının dışına çıkarak nostaljik bir hava estiriyor. Kruvaze kesim ve oversize formdaki deri ceketler hem erkek hem kadınların vazgeçilmez parçalarından biri olmaya aday.

Fotoğraf: Pinterest

⦁ Deri eldiven: Kış günlerinin soğuktan koruyucusu olan eldivenler hiç şüphesiz her stilin tamamlayıcı bir parçası. Kimi zaman abiye bir elbisenin şık bir aksesuarıyken, kimi zaman grunge stilinin asi bir el giysisi olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz sezonlardan görmeye alışkın olduğumuz sürücü (riding) model deri eldivenler yerini bu sezon daha uzun formdaki eldivenlere bıraktı. Özellikle dış giysinizin rengiyle benzer tonlarda kullanacağınız deri eldivenler ile daha trend bir görünüm yakalayabilirsiniz.

Fotoğraf: Pinterest

⦁ Deri kemer: Herkesin kullanmayı tercih etmediği fakat doğru kombinlendiği zaman da şıklığı garantilediği bir aksesuar olan deri kemerler, seksenler ve doksanlardan sonraki en popüler olduğu dönemini yaşıyor. Hem yaz hem kış aylarında kullanılabilmesi bir avantajken, kusurlu olarak gördüğünüz yerleri daha da belirgin hale getirmesi bir dezavantaj sayılabiliyor. Her sezon gittikçe kalınlaşarak popülaritesini de arttıran deri kemerler ne olursa olsun önümüzdeki birkaç sezon daha trend olmaya devam edeceğe benziyor.

 

Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen pazarlama, iletişim ve yaratıcılık liderlerini her yıl bir araya getiren yılın en ilham verici haftası Brand Week Istanbul, Türkiye’nin iş ve markalar dünyasını, yaratıcı endüstrilerini, dünyanın en ilham verici isim ve projeleriyle bu yıl 9 – 13 Kasım 2020 tarihleri arasında bu kez online olarak buluşturmaya hazırlanıyor.

Her yıl farklı bir temayı perspektifine alan yılın en ilham verici haftasının bu seneki teması ise: “Çizginin Dışındakiler”

EMEA bölgesinin en büyük iş ve markalar dünyası buluşması olan Brand Week Istanbul, dünyanın en yaratıcı isim ve projelerini bu sene online olarak bir araya getiriyor. Bu yıl “Çizginin Dışındakiler” temasıyla gerek markaları gerek fikirleri gerekse idealist duruşlarıyla yenidünyada “çizginin dışında” düşünmeye cesaret edenler ile değişim yaratmak ve değişimin bir parçası olmak isteyenleri buluşturmayı hedefliyor. Ufuk açıcı hikâyeleriyle sektörlerinde fark yaratan isimleri ağırlayacak olan Brand Week Istanbul; Felis Ödülleri, Lovemarks Ödül Töreni, Fark Yaratan Kadınlar, Shortcase ve Geleceğin Liderleri gibi birçok yan etkinlik ve farklı oturumla sektörün nabzını tutacak.

AKTİVİZM, İNSANLIK TARİHİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Kadın, çevre, iklim, mülteciler, marka yöneticileri, ekonomi, pazarlama… Her bir başlık küresel çapta bir krize işaret ediyor. Dünya büyük bir değişimden geçiyor. Gerek siyasi, politik ve ekonomik gerekse de toplumsal ve çevresel gelişmelerden dolayı pek çok alanda sesler giderek yükselirken dünyayı daha iyi bir yer haline getirme amacı hiç olmadığı kadar kendine taraftar bulmaya başladı. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirirken dijital çağın etkileriyle baş etmenin ve insanlığa dair bilgileri gelecek nesillere korunaklı şekilde aktarmanın yolları da üzerinde düşünülmesi gereken konulardan.

Marka güvenliğini toplumsal aktivizme dönüştüren teknoloji lideri Nandini Jammi; dijital insanın izlerini binlerce yıl sonrasına miras bırakan “Dünyanın Kütüphanecisi” olarak da bilinen 21. yüzyılda üretilen sınırsız verinin hem ekolojik yükünü hem de kaybolma riskini dikkate alarak, verilerin güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde muhafaza edilebileceği bir yöntem olan seramik disklerin yaratıcısı seramik sanatçısı Martin Kunze; iklim krizi konusunda yerlilerin bilgeliğini, genellikle bilim insanları ve kamu yetkililerinden oluşan uluslararası işbirliği topluluklarına aktaran coğrafyacı ve aktivist Hindou Oumarou Ibrahim; Arizona Üniversitesi Astronomi, Ay ve Gezegenler Laboratuvarlarında Dünya’nın kökenlerine dair ve evrendeki diğer gezegenlerde hayat bulma üzerine araştırmalar yapan Arizona Üniversitesi Moleküler ve Hücresel Biyoloji Departmanı asistan profesörlerinden Betül Kaçar insanlığı bekleyen geleceğe dair akıllardaki sorulara yanıt bulmaya geliyor.

DÜNYA BİR YAPAY ZEKÂ VADİSİ OLMA YOLUNDA

Global arenada veriyle oluşan bu rekabet ortamında yapay zekâ teknolojileri her geçen gün yeni gelişmelere gebe. Yapay zekâ ve yaratıcılığı harmanlayarak daha verimli ve etkili sonuçlara ulaşabilmenin yanı sıra gerekli beceri ve teknolojilere erişilebilirlik de 21’inci yüzyılda bir mücadele alanına dönüşmüş durumda. Yeni teknolojilerin getirdiği fırsatlar, pazarlama kültürüne nasıl entegre edilmeli? Bu kültürün oluşmasının önündeki engeller nasıl aşılabilir?

Reklam ve pazarlama endüstrisinde 25 yıllık deneyime sahip ve şimdiye kadar üç kıtada metin yazarı ve yaratıcı yönetmenlik yapan, yaratıcılığı teknoloji ile birleştirerek geliştirmek ve müşterileri daha fazla risk alabilmeleri için cesaretlendirmeyi hedefleyen Tiny Giant’ın kurucu ortaklarından Richard Norton; Toshiba Professor of Media Arts and Sciences’da MIT profesörü olan ve bilişimsel sosyal bilimler, örgütsel mühendislik, giyilebilir bilişim, görüntü anlama ve modern biyotmetri gibi alanlarda dünyadaki en çok atıfta bulunarak dünyanın en etkili 7 veri bilimcisinden biri olarak anılan Prof. Dr. Alex Pentland Brand Week Istanbul’da.

KALIP YARGILARDAN ARINMAK

Bir gruba ilişkin bilgi, inanç ve beklentilerimizi içeren bilişsel yapı kalıp yargılar, gelişmenin ve ilerlemenin önündeki en büyük engel. İlerlemeyi önleyen kör noktalarımız ve taraf tutmalarımız konusunda daha bilinçli olmamız ve farkındalığımızı artırmamız adına yeni yollara ihtiyacımız var ve bu arayış hiçbir zaman son bulmuyor.

Reklam ve medya dünyası ise algıları değiştirmek ve cinsiyet eşitsizliğini dönüştürmek adına en güçlü kaynak. Yıllardır süre gelen toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık tartışmaları gündemdeki yerini korurken Brand Week Istanbul’da kilitlerinizi kırmaya, kalıp yargılarınızı yıkmaya hazır olun.

Güzellik dünyasının kapılarını erkekler için aralayan, erkek cildinin kendine özgü yapısını dikkate alan ve daha çok online satış üzerinden ilerleyen War Paint for Men markasının yaratıcısı girişimci Daniel Gray; eğlence ve medya endüstrilerinde cinsiyet eşitliği üzerine çalışan, kar amacı gütmeyen, araştırma bazlı bir organizasyon olan Geena Davis Institute on Gender Media’nın CEO’su Madeline Di Nonno; İngiltere’nin En Güçlü 100 Müslüman kadını listesinde de yer alan ve Ogilvy & Mather ağına bağlı olarak faaliyet gösteren ve dünyada Müslüman hedef kitle ile ilgili danışmanlık veren tek ajans olan Ogilvy Noor’un başkan yardımcısı olan Shelina Janmohammed daha eşitlikçi, kapsayıcı ve empati yüklü bir dünyanın kapılarını aralamaya geliyor.

Daniel Gray

PANDEMİ SONRASI DEĞİŞEN PARADİGMALAR

Pandemi sonrasında stratejik ölçümleme şirketlerin gündeminde daha fazla yer almaya başladı. Var olan paradigmalarla ne kadar yol alınabilir? Şirketlerin ve markaların hayatta kalabilmeleri için “yeterince iyi” olmaları hayatta kalmaları için artık yeterli değil. Dünyanın yol aldığı bu mecburi değişim dönemi; ekonomiden iş süreçlerine, tüketici değerlerinden pazarlamaya kadar pek çok alanda dikkate alınması gereken yeni durumlar doğurdu. Yaşanılan dijital dönüşümün etkisi sanılandan daha geniş bir alanda yankı buldu. Bu gelişmelerin bireyin hayatına, ekonomiye ve iş dünyasına yansımaları Brand Week Istanbul’da konuşuluyor.

Dijital pazarlamada fikri altına dönüştüren simyacı Rory Sutherland; dijital dönüşümün müşteri dönüşümüne denk olduğunu söyleyen MIT Sloan School’un Dijital İşletme Merkezi Araştırma Görevlisi ve Yazar Michael Schrage; Capital One’da deneyim stratejisi başkanı olarak, 500’den fazla kişiden oluşan bir tasarım organizasyonu için tasarım yetenekleri oluşturmanın yanı sıra en büyük ve en göze çarpan tasarım merkezli finansal hizmet şirketlerinin kültürünü dönüştürmekten sorumlu olan Jamin Hegeman; 2005 yılından bu yana KONDA Araştırma ve Danışmanlık A.Ş. Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevini sürdüren aynı zamanda Demokratik Cumhuriyet Programı kurucu üyesi, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkan Yardımcısı olan Bekir Ağırdır; insanın büyüme sürecini ve beyin gelişimini herkesin anlaması ve hayatına uygulaması amacıyla anne-babalık ve çalışma hayatı hakkında yazıları da bulunan Psikiyatr Prof. Dr. Yankı Yazgan; deneyimli gazeteci yazar Fatih Portakal; davranış bilimleri üzerine akademik kariyerini yarıda bırakıp Bursa Karacabey’de Feyz Çiftliği’ni kuran ve kendini çiftçi olarak tanımlayan Sencer Solakoğlu bizlerle.

Rory Sutherland

TEKNOLOJİ VE İNSAN İLİŞKİSİNDE YENİ GİRDAPLAR, YENİ DENEYİMLER

Yeni makine öğrenmesi, veri-bazlı ve geometri işleme algoritmaları, yüz animasyonları ve yüz tanıma teknolojileri, deep fake’ler, oyunlaştırma… Algoritmalar her ne kadar günlük hayatımızın merkezinde değilmiş gibi görünmese de aslında vaktimizin çoğunu geçirdiğimiz küçük ya da büyük ekranlarımız aracılığıyla aslında hayatımızın tam da merkezinde.

Teknolojiyle olan ilişkimizin kimi zaman ürkütücü boyutlara ulaştığı kabul ancak doğru bilgiye ulaşmada, deneyimi üst boyutlara taşımada hatta bizi bizden daha iyi anlayarak anlatmadaki rolü inkâr edilemez. Algoritmalar yardımıyla insanların duygu ve niyetini anlama, müşteri sadakatini artırma ve kayıp oranlarını düşürmenin yanı sıra mükemmel marka deneyimleri yaratmada oyunlaştırmanın önemi ve marka ve müşteri deneyimleri hakkında son trendler ve öngörüleri alanında uzman isimlerden dinliyoruz.

2013 yılında MIT Technology Review’un düzenlediği 35 Innovator Under 35 listesinde yer alan, deepfake ve yaratıcı avatar teknolojilerinin aranan ismi aynı zamanda sanal avatar teknolojileri üreten bir yapay zekâ şirketi olan Pinscreen’in Kurucu ve CEO’su Hao Li; yüz tanıma teknolojileri üzerine çalışmalar yürüten Ohio State Üniversitesi Profesörü Aleix M. Martinez; tekno-güzellik alanında devrim niteliğindeki inovasyonlara liderlik eden L’Oréal Global Teknoloji İnkübatöre Başkanı Guive Balooch; Gamification + Ltd’in CEO’su olarak, dünya çapındaki şirketlere iş zorluklarını çözmek için oyunlaştırma kullanımı konusunda rehberlik eden, eğitim veren ve oyunlaştırma konusunda uluslararası bir otorite olarak kabul edilen, Gamification uygulayıcıları için yıllık konferans olan Gamification Europe’un Başkanı ve GamFed’in (Uluslararası Oyunlaştırma Konfederasyonu) Onursal Büyükelçisi Pete Jenkins, Wavelength Marketing Kurucusu Dr. Darren Coleman Brand Week Istanbul’da.

Dr. Darren Coleman

TRENDLER, FİKİRLER, STRATEJİLER… VE ÇOK DAHA FAZLASI İÇİN

Brand Week Istanbul bu yıl fiziksel çizgilerin de dışına çıkarak online olarak gerçekleştiriliyor. Online gerçekleşecek yılın en ilhan verici haftasında Inspiration Hall, Digital Hub, Brands & Trands, Felis Case Studies ve Networking Alanları gibi pek çok farklı salonda katılımcılar konuşmacıları dinleme ve onlarla iletişim kurma fırsatı yakalayacak.

İçinde bulunduğumuz toplumsal, kültürel, ekonomik, teknolojik ve dijital trendleri dikkate alan, ilham veren konu ve konuşmacıları buluşturmaya hazırlanan Inspiration Hall, platformlardan ekosistem yönetimine, dijital deneyim tasarımından uzaktan hale gelen tüm süreçlere kadar dijital dönüşümün tüm boyutlarına yönelik içgörülerin paylaşıldığı Digital Future Hub’ın yanı sıra Networking alanları ile Türkiye’nin ve bölgenin inovasyon, pazarlama ve yaratıcılık dünyasını özel toplantılarda bir araya getiriyor.

Ayrıntılı bilgi ve katılım için:www.brandweekistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

70’lerin asi ve hırçın çocuğu kovboy çizmeleri, 2020 sonbahar-kış sezonunda aramıza geri döndü! Havalı ve cool tarzından ödün vermek istemeyen ancak bir yandan da rahatına düşkün kadınlar için tam bir biçilmiş kaftan olan kovboy çizmeleri için dolabınızda yer açmaya hazır mısınız?

Western etkisini üzerinizde taşımayı seven biriyseniz bu çizmeler tam size göre. Kombin konusunda ise pantolondan şorta, mini elbiseden abiye elbiseye, dahası gelinliğe kadar çeşit çeşit kombin alternatifleri mevcut. Sizin favoriniz hangisi?

Her rengin yakıştığı bu çizmeler bu kışa damgasını vuracak
Uzun çizme sevmeyenler için, kısa ve şık modeller de kendini gösteriyor.

“Kayra Bircan Altay ” kimdir kısaca tanıyalım.

Kayra , enerjisini sevdikleri ile paylaşan ve işine özen veren bir Pilates Eğitmenidir. 6 aylık kızı ile birlikte boş vaktini geçiren, giyim kuşamına özen veren, bedenine saygı gösteren ve bakım önerilerinde bulunan bir kadınım . Özel ders ağırlıklı işlettiğim kendi salonumda fitness , pilates ve crossfit antrenmanları yaptırmaktayız . @kayrapilates ise işletmemin instagram hesabıdır.

Tarzını birkaç kelime ile özetlemeni istesek?

Sırf moda diye kesinlikle her şeyi satın alıp giymiyorum . Tabii ki gündemi takip ediyorum ama üzerime yakışanı giymeyi tercih ediyorum . Ve en önemlisi meslek hastalığı da olabilir, rahatıma düşkünüm 🙈 Beni rahatsız eden tüm kıyafetleri en fazla 30 dakika üstümde taşıyabilirim.

Gardrobunda en sevdiğin şeyler nelerdir?

Spor kıyafetlerim ( tayt , büstiyer , eşofman )

Peki ya olmazsa olmazın?

Mini şortlar 🙃

Yazlıklar mı kışlıklar mı favorin?

Tabii ki yazlık kıyafetler 😁

 

Ya ayakkabılar? En sevdiklerin hangileri?

Yüksek topuklu spor ayakkabılarım

Sence sana en çok yakışan renk?

Kırmızı

“Her zaman yanımda olsun” diye istediğin bir kıyafetin var mıdır tatil dönemlerinde?

Tiril tiril elbiseler

En son hangi parçaları aldın?

Crop ve dar mini elbiseler

 

En sevdiğin markalar?

Zara – Prada – H&M

Kafama koydum şunu almalıyım dediğin bir şey var mı?

Prada’nın en son çıkan çantalarının tüm renkleri

Ne tarz çantalar seversin ve favori çantan hangisi?

Prada’nın Baguette omuz çantaları

Aksesuarlarla aran nasıl? Şunu takmadan çıkmam dediğin bir takı var mı?

En çok küpe kullanıyorum . Takı satın alıyorum ama çok nadir takıyorum.

Bu yıl moda olan şeylerden en çok hangisini sevdin?

Kesinlikle büzgülü elbiseler ve Yazlık topuklu terlikler çok iyi sezondu bu yaz .

Peki ya elbiseler? En sevdiklerin hangileri?

Dar vücudu saran 👌

 

Saç rengini çok değiştirir misin?

Hayatta en çok değiştirdiğim şey saçlarım 🙈

Sürmeden çıkmam dediğin makyaj malzemelerin?

Rimel ve ruj favorim . Yeterlidir bence .

En sevdiğin kozmetik markaları nelerdir?

Mac göz kalemleri ve Maybelline rimelleri favorim

Etiketi üstünde bir şey kaldı mı dolabında?

Evet, kış sezonunun sonunda indirimli aldığım pardesüleri henüz kullanamadım . İnşallah bir sonraki kışa 🙃

Dolap gibi uygulamaları kullanıyor musun? Hesabın nedir?

Kullanıyorum, kullanıcı adım ” 1cann ”

Modanın sinema ile birlikte görsel dünyada kitlelere rahatlıkla ulaşması, birbirlerinden beslenen bu iki dev endüstrinin kısa zamanda milyonları etkisini altına alan gücünü göstermiştir. Tasarımcılar öyle kostümlere imza atmışlar ki karakterler hep o giydikleri kostümle hatırlanır, filmden daha çok konuşulur olmuştur. Yönetmenlerin bakış açısı ve tasarımcıların yaratıcı dokunuşlarıyla moda ikonuna dönüşmüş karakterleri ve rol aldıkları filmleri sıralayacak olursak ilk akla hiç şüphesiz Breakfast At Tiffany’s filmi ile Audrey Hepburn gelir.

Givenchy’nin hout coutre tasarımı, Audey Hepburn ile özdeşleşen ve günümüzde de bir çok modacıya ilham kaynağı olan ‘siyah elbise’ bu filmden sonra Amerikan moda pazarında ‘ikonik siyah elbise’ akımını başlatmıştır.

İngiltere’de bir DVD kiralama şirketi olan Lovefilm, geçtiğimiz yıllarda beyazperdedeki en unutulmaz giysileri yaptıkları anketle sıralamış ve sonuç olarak Audrey Hepburn’ün 1961 yılında çekilen ‘Breakfast At Tiffany’s’ filminde giydiği bu siyah elbiseyi en unutulmaz giysi olarak birinci seçmiştir.

Foto: İmbd arşivindenGrace Kelly-Rear Window- 1954

Grace Kelly-Rear Window- 1954

Alfred Hitchcock’un yönetmenliğini yaptığı bir gerilim klasiği olan bu filmin kostüm tasarımcısı Edith Head. 50’li yıllardaki ‘New  Look’ akımının bir örneği olan bu elbise; princess line eteği ve siyah derin V yaka kesimiyle Edith Head’in gustosuyla yaratılmış ve Grace Kelly’nin zarafeti ile hayat bulmuştur.

Marilyn Monroe -The Seven Year Itch-1955

Moda konusunda çağdaşlarından her zaman bir adım önde olan Marilyn Monroe 1955 yapımı bu filmdeki efsanevi metro havalandırmasıyla uçuşan beyaz elbise ile ikonlaşmış, bu meşhur sahne ile güzelliği ve şöhreti sayesinde sayısız kez fotoğraflanmasının yanı sıra şairlere, yazarlara, yönetmenlere ve tabii ki ressamlara ilham kaynağı olmuştur. Filme damgasını vuran giydiği beyaz elbisesi 2011 yılında açık arttırma ile 4.6 milyon dolara satılmıştır.

Foto: İmbd arşivinden

Diane Keaton – Annie Hall- 1977

Bir Woody klasiği olan dört oskarlı bu filmde Annie’yi canlandıran Diane Keaton’un akıllarda kalan maskülen tarzını yaratan o zamanların çok da ünlü olmayan tasarımcısı Ralph Lauren’dir. Bol kesimli pantolonları, geniş kenarlı, ilginç şapkaları ve yelekleri bir arada giyen "Annie Hall", Keaton’ın başarılı oyunculuğu ile birleşince unutulmazlar arasına girdi. Bu film ayrıca Ralph Lauren’inde tanınmasını sağlayan film olarak bilinir.

Foto: İmbd arşivinden

Michelle Pfeiffer-Scarface- 1983

1932 yapımı filmin 1983 yılında Brian De Palma tarafından tekrar sinemaya aktarımıdır. Bu filmdeki uyuşturucu bağımlısı rolünü oynamak için önemli miktarda kilo kaybettiğini ve çekimlerin çoğunu aç geçirdiğini söyleyen Michelle Pfeiffer’ın canlandırdığı Elvira Hancock karakterinin ultra feminen stili, günümüzde hala pek çok sanatçının stil ikonu listesinde yer alıyor. Rihanna, 2012 yılında Grammy Ödülü'nü almak üzere sahneye çıktığında Michele  Pfeiffer’ın Scarface’teki stilinden etkilendiğini söylemiştir.

Madonna-Desperatly Seeking Susan-1985

Madonna’nın kendine özgü olan maksimalist stili filmin çıkışından sonra 80’lerin modasına damgasını vurmuştur. Filmde sıkça gördüğümüz dantel büstiyer, büyük küpeler, yarım eldiven ve kat kat takılmış kolyeler Madonna stilinin parçalarını oluşturmuş, söylentiye göre Madonna’nın bu rolü almasında oyunculuk yeteneğinden çok kişisel stili etkili olmuştur. Konu 80’ler olunca akla ilk gelen pop ve stil ikonu Madonna’nın canlandırdığı Susan karakteri hala birçok kişiye ilham oluyor.

Pretty Woman-Julia Roberts-1990

Post-modern Sindirella masalı olarak nitelendirilen 1990 yapımı bu filmde henüz 23 yaşında olan Julia Roberts bu filmden sonra Hollywood’un en çok kazanan aktristler sıralamasında ilk başlarda yer almıştır. Canlandırdığı hayat kadını rolünde giydiği uzun deri çizmeleri ve ortadan halkayla birleştirilmiş elbisesiyle bugün bir çok tasarımcıya ilham kaynağı olmuştur. O dönem sıfır beden olan Julia Roberts opera sahnesinde giydiği kırmızı elbise ve Polo sahnesinde giydiği puantiyeli elbise ile de ikonlaşmıştır. Söylentiye göre, Julia Roberts filmde giydiği elbiselerden birini saklamış ve hala içine girebilmenin haklı gururunu yaşıyormuş.

Carrie Anne Moss- The Matrix- 1999

Larry ve Andy Wachowski kardeşlerin bu kült filmde çalıştıkları kostüm tasarımcısı Kym Barrett yaptığı bir röportajda şunları söylemiştir: ‘’The Matrix karakterleri üzerinde çalışırken hem gerçek hayatı yansıtmaları hem de oyuncuların kostümlerle rahat olabilmeleri üzerinde durduk. ‘Biz karanlık olmak istiyoruz ve Trinity’nin bir yağ birikintisi ve kaygan cıva gibi olmasını istiyoruz’ dediklerinde; ilk çekimlerde Trinity’nin kostümü için oldukça ucuz PVC kullandık , ancak sonraki çekimlerde daha pahalı ve kaliteli PVC kullandık.’’ demiştir. Böylelikle ‘Trinity’ denince ilk akla gelen full deri giyim tarzı ortaya çıkmıştır.

Stil Sahibi Kadınlar’ın ilk konuğu kendine has duruşu ve cool görünümü ile Burçin Sezer Karakuş. Özenle hazırlanan sorularımıza verdiği samimi cevaplar için çok teşekkür ediyoruz. İşte 20 soruda Burçin ve gardırobu:

“Burçin Sezer” kimdir ? Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Mars’ın annesi… Onur’un eşi… Hayatı yaşamayı, gezmeyi ve giyinmeyi seven, ailesi için mutfakta küçük sürprizler oluşturmaktan zevk alan, deniz ve güneş aşığı, tam bir yaz kadınıyım.

Tarzını birkaç kelime ile özetlemeni istesek?

Şık ama rahat, rahat ama gösterişli, gösterişli ama abartı değil.

Gardırobunda en sevdiğin şeyler nelerdir?

Rengarenk kot şortlarım ve üzerine kombinlediğim sweatshirtlerim gardırobumun vazgeçilmezleri.

Peki ya olmazsa olmazın?

Sweatshirtlerim..İster kotun üzerine, ister şortun, ister mini eteğin. İnanılmaz bir tamamlayıcı benim için.

Yazlıklar mı kışlıklar mı favorin?

Yazın kendimi bulurum, tam bir yaz kadınıyım ben; hal böyle olunca yazlık parçalar vazgeçilmezim. Denizin yanında güneşin
altında parlayan, rahatlıktan ödün verdirmeyen ama eş zamanlı “ben buradayım” dedirten her türlü kıyafet beni tamamlar.

Ya ayakkabılar? En sevdiklerin hangileri?

Spor ayakkabılar favorim ama bir o kadar topuklularımdan da vazgeçemem.  Çok uyum aramam aslında; bazen çok şık bir elbisenin altında sneaker, bazen gayet spor bir şortun altında stiletto. Ruh halime göre ayakkabı seçiyorum genelde,
topuklular içimdeki zarif tarafımı, sneakerlar ise asi kızı çıkarıyor gibi hissediyorum.

Sence sana en çok yakışan renk?

Oldukça sarışın sayılırım ama yine de bronz tenimle giydiğim beyaz ve sarı parçalar beni anlatıyor. Her ne kadar siyahın çok
yakıştığı görüşü hakim olsa da tercihim beyaz renk.

“Her zaman yanımda olsun” diye istediğin bir kıyafetin var mıdır tatil dönemlerinde?

Mavi kot şortum ve beyaz askılı badyim.. Denizden çık giy, yemeğe yetişmek için koştururken al giy. Her tatil muhakkak
yanımda olan ikili. Aaa tabi altına da cross terlikler. Düşünmeden giyinmek için ideal üçlüm.

En son hangi parçaları aldın?

Zara’dan siyah zebra desenli elbise (ki bu parçayı bu yaz hiç çıkarmadım desem yeridir ), yine Zara’dan beyaz denim elbise,
yeşil geniş paça pantolon ve Milla marka birkaç adet mayo aldım. Zara’dan indirimde yakaladığım ve giymek için kış
gelsin diye sabırsızlıkla beklediğim leopar desenli çizme.

En sevdiğin markalar?

Zara, İpekyol, Twist. Özellikle Zara’yı çok fazla takip ediyorum, kalitesi ve bedenime uyumunu seviyorum.

“Kafama koydum şunu almalıyım” dediğin bir şey var mı?

Bu ara Zara’nın indirimde olan botlarını kafama koydum. Numaralarını takip ediyorum, 38 numarası ekrana düştüğü anda benim
olacaklar umarım.

Ne tarz çantalar seversin ve favori çantan hangisi?

Son iki yıldır özellikle bel çantalarını çok seviyorum. İşimden dolayı kol çantaları kullanmak durumunda olsam da
günlük hayatta tercihim boynumdan belime doğru taktığım bel çantaları. Favori çantam Roma’dan aldığım Hard Rock Cafe bel
çantam.

Aksesuarlarla aran nasıl? Şunu takmadan çıkmam dediğin bir takı var mı?

Küpeler. Her iki kulağım da kulak memesinden kepçesine kadar sıralı delik. Özellikle en alt 3 delikte muhakkak
ki küpe takıyorum. Orta sallantılı ve taşlı küpeler favorim. Bir de kolyelerim var, sıra sıra takmayı çok seviyorum; özellikle
tişörtler ile yaptığım kombinlerde boynumun dolu olması kıyafetimin havasını değiştiriyor, daha iyi hissettiriyor.

Bu yıl moda olan şeylerden en çok hangisini sevdin?

  • Bra ; gerçekten gömleklerin altında çok şık duruyor.
  • Geniş pantolonlar; hem rahat hem de uzun boyu gösteriyor.
  • Çiçekli elbiseler ; ferah ve enerjik hissiyat veriyor.
  • Crop ; yüksek bel ile kullanmayı seviyorum.

Aslında çok modayı takip ettiğimden değil de görüp beğendiğimden aldığım parçalar fark ettirmeden beni modaya sürüklüyor sanırım ☺

Peki ya elbiseler? En sevdiklerin hangileri?

Zara’dan aldığım hafif etnik desenli, çiçekli beyaz elbisem. Bu yıl zara elbiseler benim elbiselere bakışımı
değiştirdi. Mini kırmızı çiçekli, siyah zebralı, beyaz denim ve gömlek elbiseler. Al , giy ve hem şık hem rahat ol; tam benlik.

Saç rengini sık değiştirir misin?

Neredeyse kendimi bildim bileli sarı saçlıyım. Eskiden oldukça sarı kullanırken artık daha kendi rengine yakın orta
tonlu, uçları parlak ışıltılı sarı kullanıyorum özellikle diplerinin kendi saç rengim olması hem kullanım rahatlığı hem de
doğallık veriyor.

Sürmeden çıkmam dediğin makyaj malzemelerin?

BB krem: Açık tenli olmam nedeni ile çabuk lekelenen ve ton farkı oluşan bir cildim var. Bu sebeple BB krem ile ten rengimi
muhakkak dengeliyorum. Onu dışında mutlaka sürerim dediğim bir malzeme yok. Makyaj çok şart değil benim için.
Yapınca da zaten oldukça doğal görünen, varla yok arası yapmayı seviyorum.

En sevdiğin kozmetik markaları nelerdir?

Garnier BB Krem, Balm Eyeliner, Loreal Rimel, Ruj Victoria Secret-Loreal-Sephora, Far Note-Sephora. Takıntılı olduğum bir marka yok aslında. Deneyip beğeniyorsam ve sağlıklı olduğunu, güven verdiğini düşünüyorsam alırım.

 

Etiketi üstünde bir şey kaldı mı dolabında?

Dolapta etiketi üzerinde pek kıyafetim olmaz, genelde aldığım gün hemen koparıp giymeyi severim, bekletmem pek.
Şimdi indirimden aldığım çizmem etiketli; malum deniz kenarında giyemiyorum ☺

Dolap gibi uygulamaları kullanıyor musun? Hesabın nedir?

Pek haberdar değilim. Ama çok fazla artık giymediğim ve yeni duran kıyafetlerim mevcut. Onlar için araştırıp dahil olmayı planlıyorum.

Her dönemin olmazsa olmazı jeanlerde bu sezon mom jean ve balon jean modelleri  bayrağı önde taşıyor. Bu iki model 80’ler ve 90’ları adeta şimdilerde bize geri getirdi! Yazın kavurucu sıcaklarında vücuda yapışmayan bu iki salaş modeli mercek altına alıyoruz.

Balon Jean : 80’li yıllarda annelerimizin dolaplarına giren balon jeanler şimdi bizim dolaplarımıza yerleşti bile. İster topuklu ayakkabı ister sandalet ile gönlünüze göre kombinlemek elbette serbest!

Balon Jean’e topuklu ayakkabı vurgusu / Marka : Levi’s
Kemeri Bağcıklı Balon Jean / Marka : Bershka

Mom Jean : 90’lı yılların son dönemlerinin retro görüntüsünü yeniden gün yüzüne çıkaran mom jeanler sizleri adından yalnızca annelere özel olduğu yanılgısına düşürmesin!  Yüksek bel ve rahatlığın yadsınamayacağı bu modelde sadece kot değil aynı zamanda zevkinize göre kumaş veya keten seçenekleri de tercih edilebilir.

Sezonun bir diğer trendi bağcıklı topuklu sandaletler ile şıklığını koruyan Mom Jean / Marka: Stradivarius

 

Kontrast Detaylı , Belden Kuşaklı Mom Jean / Marka : Bershka

Yazın müjdecisi bahar, bu defa floral desenlerle stillerde iz bırakıyor. İç açıcı çiçek desenler stillere kolayca yerleşip sadece kıyafetlerde değil, aksesuarlarda ve ayakkabılarda da kendisini gösteriyor. Çiçek desenlerinin her çeşidinin makbul olduğu bu dönemde özellikle canlı ve tropikal desenler daha da revaçta olacak. Siz de onlara bir şans vermeye ne dersiniz?

 

 

Çiçek desenli elbiseler adeta yazı keyifle kucaklayarak, ortamlara neşe ve sıcaklık katıyor. Cıvıltılı yaz motifleri olan bu elbiselerden dolabınıza bir adet ekleyerek siz de çiçeklerin etkisiyle modunuzu yükseltebilirsiniz.

Çiçekli takıları da tıpkı kıyafetler gibi bu yaz es geçmemenizi öneririz, kendileri oldukça havalı birer detay olarak size geri dönüş yapacak ve aynı zamanda hafif yaz makyajlarınıza iyi birer takım arkadaşı olacaklar.

Gözümüzü gönlümüzü açan rengarenk çiçeklerin plaja sızması da an meselesi. Bikini ve mayolarla da uyum sağlayacak ve yazın atmosferini her yerde bize yaşatacak sevimli çiçekler için şimdiden sabırsızız.

Gelsin çiçekler, gelsin iç kavuran yazlar.

Biz hazırız, ya siz?