Yazar

Merve Evirgen

Yazılar

Kahve…

Yüzyıllardır hayatımızda  yer edinmiş olan, kimileri için sabahları zindelik veren, kimileri için ise yemek sonralarının vazgeçilmezi olan ve şu sıralar sıklıkla spor öncesi tüketilen ….

Konumuz beslenme ve sağlık olunca bugün kahvenin sporla ilişkisini inceleyeceğiz.

Kahvenin içeriğinde bulunan kafein vücutta yağ yakımını desteklediğinden ve doku ve kas yaralanması riskini azaltarak kas dokusunun daha esnek ve güçlü olmasına yardımcı olduğundan dolayı spordan yaklaşık 20 dakika öncesinde bir fincan kahve içmek hem sporda daha dinamik olmamızı sağlayacak hem de yağ yakımını destekleyecektir.

Yapılan araştırmalara göre ketojenik beslenme şeklinde de önerildiği üzere kahvenin üzerine ¼ çay kaşığı kadar sağlıklı yağ (tereyağı, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı…) eklenmesi yağ yakımını daha çok desteklemektedir. Ayrıca yağ yakımı için içeceğimiz bu kahvenin kremasız, sütsüz ve şekersiz tüketilmesi gerektiğini de unutmamak gerekir. Çözülebilir kahveler de sağlığımızı olumsuz etkileyeceğinden bu kahve çeşitlerinden de uzak durulması ve  çekirdek kahveden yapılan espresso bazlı kahveler ya da türk kahvesi tüketilmesi daha uygun birer seçenek olacaktır. 

Ancak konuyla ilgili yapılan son çalışmalar kahveyi spordan sonra tüketmenin de faydalı olabileceği yönündedir. Kardiyo çalışmasından sonra vücudumuz tüm gün boyunca yağ yakımı sağlar ve spordan sonra içtiğimiz kahve ise metabolizma hızını artırarak yağ yakımını destekler. 

Kısacası, spor öncesi veya sonrası, sizin için en uygun olduğunu düşündüğünüz zamanda kahvenizi içebilirsiniz. Yalnızca kahvenizin sütsüz ve şekersiz olmasına ve kahvenin türüne dikkat etmeniz yeterli

Pandemi döneminden dolayı hem yemek hem de spor alışkanlıklarımızın değişmesi nedeniyle vücudumuzda kilo artışı belirgin olmasa bile yağ oranımız artmış olabilir. Şimdilerde ise hepimiz yaz aylarına geçiş ve tatil planlarının başlaması ile hızlıca vücudumuzu eski formuna sokmak istiyoruz. İşte size bu dönemde beslenmeye dikkat etmenize ek olarak, evde kolayca  uygulayabileceğiniz 3 egzersiz önerisi:

Merdiven çıkmak ; halen evde kaldığımız bu süreçte, vücudumuzun yağ yakımını desteklerken, aynı zamanda da evde bile yapabileceğimiz pratik bir egzersiz olacaktır. Merdiven çıkmayı seri olarak ve süre ile yapmamız daha faydalı olacaktır: Örneğin, “3 dakika aralıksız ve tempolu merdiven çıkma ve 1 dakika dinlenme” şeklindeki seriyi yaklaşık 25-30 dakika uygulama şeklinde olabilir.

 

İp atlamak ; hem evde hem de en az ekipman kullanarak yapabileceğimiz başka bir egzersiz önerisi ip atlamaktır. İp atlamak kardiyo egzersiz olduğundan kilo verme sürecimizi olumlu olarak desteklemektedir. İp atlamayı “3 dakika  ip atlama, 2 dakika dinlenme” olarak yapabilirsiniz.  25-30 dakika bu etkili egzersize devam etmeniz, istediğiniz forma kavuşmanızda etkili olacaktır.

 

 

Dans etmek ; en eğlenceli egzersiz önerisi dans etmek diyebiliriz. Hem ruhen hem bedenen bu süreçte bize iyi geleceğinden eminim. Dans etmeye nereden başlayacağınızı düşünüyorsanız da zumba videoları size başlangıçta yardımcı olacaktır. Dinlenme yapmadan yaklaşık 25-30 dk. süreyle dans edebiliriz.

Şimdiden aynalarla barıştığımız iyi tatiller ☺

Tüm İslam inancına sahip olanlar için kutsal olan ve “11 Ayın Sultanı” olarak bilinen Ramazan ayından herkese selamlar…

Bu süreçte oruç tutup aynı zamanda da güzel iftar sofralarına hayır demek epey güç.  Bu yüzden Ramazan ayı boyunca spor yapmak kilo almamak adına güzel olacaktır. Tabii en çok merak edilen konular da Ramazan ayı boyunca günün hangi
zaman diliminde ve hangi sporu yapacağımız, gelin birlikte inceleyelim.

Ramazan ayında oruç tutan kişilerin, gün içerisinde kan şekeri ve tansiyonu düşük seyredebilir. Bu sebeple sporu eğer kan şekeriniz normalse iftar saatinden hemen önce 30-45 dk. arası hafif tempolu bir yürüyüş şeklinde yapabilirsiniz.   Sporu iftardan önce yapacaksaksanız ağır antrenmanlardan kaçınmalı, yürüyüş  gibi hafif tempolu kardiyo çalışmalarına yönelebilirsiniz.  Eğer ağırlık çalışmak gibi daha çok enerji gerektiren sporları tercih ediyorsanız iftardan 1 saat sonrasında spor yapmamız daha doğru olacaktır.

Ramazan ayında bir çok kişinin spor düzeninde değişiklik olacaktır. Elimizden geldiğince en azından günde 30-45 dk. yürüyüş yapabilirsek bu süreci daha sağlıklı bir şekilde ve kilo almadan atlatabiliriz. Hepinize sevdikleriyle huzur ve mutluluk dolu bir Ramazan diliyorum.

Kilo vermek istiyoruz ve spor yapıyoruz diye istediğimiz herşeyi yiyemeyeceğimizi biliyoruz. Spordan önce ve sonra tüketmemiz gereken besinler hep aklımızda soru işareti oluyor. Hatta kilo vermenin spordan çok beslenmeyle ilgili olduğunu da sıkça duyuyoruz.

Peki kilo vermek istiyoruz ve düzenli spor yapıyoruz ancak spor yaparken ya da sonrasında ani yeme atakları geçirmemek için neler yemeliyiz ?

Spor esnasında kalori ihtiyacımız olacağından, vücudumuz tarafından hemen enerjiye dönüştürülecek karbonhidrat grubu besinler bizim sporda ihtiyacımız olan enerjiyi sağlayacaktır. Spordan çıktık ve yeme öğünümüze kadar da bir zaman geçireceğiz. Bu sürede bizim açlık atağı geçirmemizi engellemesi için sağlıklı yağ alımı vücudumuz için önemli olacaktır. Sağlıklı yağlar vücudumuza uzun süreli tokluk hissi sağlayacaktır.

Spor öncesi örnek ara öğünü :

* 1/2 dilim tam tahıllı ekmek + 1 ince dilim peynir + 5 adet zeytin

* 1 bardak kefir + 5-6 adet çiğ badem-fındık / 2 tam ceviz

* 3 yk yulaf + 1su bardağı süt + 1 tam ceviz +tarçın

Spor sonrasında ise kas oranımızı artırmak ve gün içinde uzun süreli tokluk hissi yaşamamız açısından protein ağırlıklı beslenmemiz daha uygun olacaktır.

Spor sonrası örnek ana öğün :

* 2 tam yumurtadan omlet + 1 dilim peynir + domates-salatalık

* Izgara et/tavuk/balık + mevsim yeşillikleri

Herhangi sağlık probleminiz yoksa ve kuvvet antrenmanı değil sadece kardiyo yapacaksanız, kardiyoyu sabah açken yapmak hızlı kilo vermek için güzel bir yöntem olabilir. Bu durumda enerji vermesi için kafein içeren içecekler tercih edebiliriz. Mesela bir fincan sade kahve içmek ardından 40-50 dk tempolu yürüyüş yapmak ve sonrasında protein ağırlıklı bir kahvaltı etmek iyi bir alternatif olabilir.

 

 

 

Vücudumuzla barışık biri olsak da hep “daha iyisine sahip olmayı” istemek günümüz kadınlarının tutkusu. Hepimizin ilk aklına gelen isteği ise; “daha yuvarlak, daha kalkık ve daha dik bir kalça”ya sahip olmak…

Kalça kasımız gün içinde en az kullanılan kas grubumuz olmasına rağmen, vücudumuzda hacim olarak fazlaca yer kaplar. Oturma eylemi için kullandığımızdan dolayı da zamanla yer çekimine yenik düşmesi kaçınılmazdır. Tabi bir de hareketli bir hayat tempomuz yoksa,  kalçamızdaki kan dolaşımı epey düşüktür. Bu sebeple yağlanmaya çok meyilli bir kas grubumuz olan kalçamızı şekillendirmek çok kolay olmamasına rağmen, çalıştıkça ilerleyecek ve farkı hissedeceksiniz.

 Peki hayalimizdeki kalçaya sahip olmak için neler yapmalıyız ? İşte sizin için birkaç egzersiz önerisi :

* Step, Sağ ayağınızı step tahtasına (ya da merdiven gibi herhangi bir yükselti de olabilir) ellerinizi belinize yerleştirin. Sağ ve sol bacağınızı art arda değiştirin ve bunu yaparken kalçanızı ve karnınızı sıkın (üst vücudunuz sabit). Hızınızı kendinize göre ayarlayarak 15 tekrar ve 2-3 set halinde yapabilirsiniz.

* Lunge, Bir bacağınız önde ve bir bacağınız geride olacak şekilde, (öndeki bacağınızın diz kapağı, ayak parmak ucunu geçmeyecek) kalçanızı sıkarak kontrollü bir şekilde  aşağı inip yukarı kalkıyoruz (Arka bacak diz kapağı aşağı inildiğinde yere değmeyecek). Bu hareketi her bir bacak için 12 tekrar ve 2-3 set halinde yapabilirsiniz.

 

*  Squat,  ayaklarımız omuz genişliğinde açık, kalçamızın altındaki hayali sandalyeye oturuyoruz (kuyruk sokumu uzun ve gövde dik olacak şekilde) kalçamızı sıkıyoruz ve yukarı kalkıyoruz. Hareketi 12-15 tekrar ve 2-3 set yapabilirsiniz.

*  Walking squat, yarım-squat pozisyonunda aşağıda oturur gibi kalıyoruz ve bu pozisyonu bozmadan ayaklarımızla sağa iki adım ve ardından sola iki adım atarak hareketi tamamlıyoruz. İki adım sağ ve iki adım sol bir tekrar sayılır. 10-12 tekrar ve 2-3 set yapabilirsiniz.

Daha yuvarlak, daha kalkık ve daha dik bir kalçaya sahip olmak istiyorsak, mümkün olduğu kadar kalçamızdaki kan dolaşımını artırmamız  gerektiğini unutmamalıyız. Gün içinde aktif olmamız mümkün olmayabilir ancak akşamları en azından 40-45 dk yürüyüş yaparak oradaki kan dolaşımın artmasına yardımcı olarak kalça kaslarının aktif hale geçmesini sağlayabiliriz.

Sakatlık yaşamamak adına, egzersiz öncesi yaklaşık 10 dk ısınma ve egzersizden sonra da 10 dk soğuma yapmalısınız.

Unutmayalım ki bu egzersizler sağlıklı bireyler içindir ve öneri niteliğindedir. Herhangi bir ağrısı veya şikayeti olanların, doktorlarına danışmadan hareketleri uygulamaması gerekmektedir.

Haydi bakalım yaz geldi, yansın kalçalar ve sonra da sahiller …

 

Türkiye’nin ilk AntiGravity Yoga eğitmenlerinden biri olan Verda Kutsal ile yoga, spor ve beslenme ilişkisi, online antremanlar ve kariyer planı üzerine yaptığımız röportajımızı keyifle gerçekleştirdik. Sorularımıza verdiği samimi cevaplarla işte Verda Kutsal ve kıymetli bilgileri :

1. Öncelikle kısaca sizi tanıyalım, Verda Kutsal kimdir?

Merhaba, ben 1982 İstanbul doğumluyum. Spor hayatıma 8 yaşında artistik buz pateni ile başladım. İleriki yıllarda başka spor dalları denemiş olsam da esas yetenekli olduğum ve aşık olduğum her zaman buz pateni oldu. Üniversiteyi de bu dalda Antrenörlük Bölümünde okuyarak tamamladım. 2001 Senesinden itibaren bir kaç sene antrenörlük yaptım. Hayatımın en güzel seneleriydi. Daha sonra antrenörlüğü bırakıp 2007’de pilates eğitmenliği ile fitness hayatıma geçiş yaptım. O zamandan beri en iyi ekiplerle çalıştım. Çok sayıda eğitime katıldım. Yerli yabancı bir çok eğitmenle çalışma ve onların tecrübelerini dinleme şansım oldu. Kendimi kendi tarzımda geliştirmeye çalıştım. Şimdi de istediğim şartlarda ve şekillerde çalışmalarıma devam ediyorum.

 

2. Siz Türkiye’nin ilk antigravity yoga eğitmenlerindensiniz, antigravity yoga hakkında bize biraz bilgi verir misiniz? Antigravity yoganın bilinen yogadan farkı nedir ?

AntiGravity yoga, yer çekiminin bizi alt üst eden etkisini (postür bozuklukları) yok eden ve bu etkiyi terse çeviren bir teknik. Hamaklarla kendimizi rahatça ters çevirebildiğimiz, yaş sınırı olmayan, hemen hemen herkesin uygulayabileceği muhteşem bir çalışma.
Yogadan farkı, AntiGravity yogada ters duruşlar omurgada sıfır baskı ile yapılıyor. Derin esnetmeler hamak içinde yer çekimi olmadan uygulanabiliyor. Ters duruşlar gerek kan dolaşımı, gerek omurga sağlığı, gerek sinir sistemimiz olsun bir çok önemli konuda insanoğluna çok iyi geliyor. Bu teknik de kişiye baş yere değmeden, boyna baskı uygulamadan kendini rahatça ters çevirebilmesine olanak tanıyor. Dersin sonundaki yogadaki savasanayı biz hamak içinde kozada yatarak sağlıyoruz. Farkı ise vücudun yer çekimine maruz kalmaması.

 

3. Kardiyo egzersizleri yapmak ile kas odaklı çalışmak arasındaki fark tam olarak nedir? Sağlıklı ve fit kalmak adına bu çalışmaları ne sıklıkta uygulamalıyız?

Kardiyovasküler egzersizler aslında kalbi güçlendirmek, kalp oksijen kapasitesini artırmak için yaptığımız egzersizlerdir. Kan dolaşımı artar. Nabız hızlanır ve kalp antrene olur. Modern ve şekilci dünyamızda ise amaç yağlardan kurtulmaktır. Yani nabzımızı artırarak vücudun kötü beslenerek depoladığı yağları kullanması için uğraşırız.
Kassal çalışmalarda ise kasın gücünün artması, şekillenmesi, sıkılaşmamızdır amaç. Metabolizma hızlanır ve yaptığımız kardiyo çalışmalarda daha fazla yağ yakmaya vücudu götürmemizi sağlar.
Yağ kasa, kas yağa dönüşmez. İki yapı birbirinden farklıdır. Ve bu nedenle de sağlıklı olmamız için de, fit olmamız için de ikisini de hayatımıza sokmalıyız.
Haftada 3 kas çalışması 3-4 sefer de kardiyo çalışması idealdir. Ama tabii ki bu kişinin amacına göre değişir. Haftada 1 yapılan hiç bir çalışma işe yaramaz. 

4.  Daha önce spor yapmamış olup spora başlamak isteyen kişiler, ilk olarak nereden başlamalılar ? Kendilerine en uygun sporu nasıl belirleyebilirler?

Bence başlangıç seviye pilates ile doğru ve kontrollü egzersiz yapmayı anlayıp öğrenip daha sonra sevdikleri diğer egzersizlere yönelebilirler. Bu dersler illa özel ya da illa makine ile olmak zorunda değildir. Kişi bütçesine göre de grup Mat Pilates derslerine katılabilir, çok da faydasını görür. İşin devamı için kilit kelime insanların “sevdikleri” egzersiz tipini bulmalarıdır. Bu herkes için başka bir ders olabilir. İlla biri şu derse katıl dediği için değil kendi istediği için gitmelidir ya da seveceği egzersizi aramalıdır. Böylece devamı gelecektir. Kimse istemediği bir derse devam etmez. Ben de etmem 🙂

5.  Kısıtlı vakte sahip olup spor yapmak isteyen okuyucularımıza ve maddi olarak çok bütçe ayırmadan, kendi uğraşlarıyla formunu korumak isteyen okuyucularımıza önerileriniz neler olur? 

30 dakikalık bir kassal egzersiz de çok fayda sağlayabilir. İlla 50 dakika olması şart değildir. Bütçeyi düşünecek olursak internette çok fazla ders videosu var, artık eğitmenlere ulaşmak çok kolay. Üstelik dünya standartlarında. Kardiyo olarak da dans dersleri yine internetten hem eğlenceli hem de bütçede rahat olacaktır.
İnternet dışında ufak bütçelerde grup dersleri veren tesisler artık artışta. Onlar da değerlendirilebilir.

6. Sağlıklı bir vücuda sahip olmak için, tek başına spor yapmanın yeterli olmadığını aynı zamanda sağlıklı beslenmenin de gerektiği biliyoruz. Spor ile beslenmenin ilişkisi hakkında bize biraz bilgi verir misiniz? Sizce spor öncesi ve sonrası beslenme nasıl olmalıdır?

Nasıl beslenmeliyiz kısmına girmeden beslenmenin çok önemli olduğunu belirtmeliyim. İşin büyük çoğunluğu ne yediğimizde. Çünkü yediğimiz besin enerjidir. Yaktığımız ya da kas yapmak için harcadığımız efor da enerjidir. Yediklerimiz ile vücudumuzda yük yaratmamak yaptığımız egzersizin işe yaramasını sağlar. O nedenle beslenme işin en büyük ve önemli kısmıdır. Sadece ideal beslenip egzersiz yapmazsak da kaslar kendi kendine güçlenmez. O nedenle ikisi yaşamımızdır. Olmazsa olmazımızdır.

7. Malum dünya üzerinde bir pandemi salgını mevcut ve şuan spor salonları tedbir amacıyla kapatıldı. Pandemi sürecinde sizde sosyal medya üzerinden derslerinize devam ediyorsunuz ve pek çok takipçiniz olduğunu biliyoruz. Peki pandemi durumu ortadan kalktığında, spor alışkanlıklarımızda değişim olmasını bekliyor musunuz?

Pandemi ortadan kalktığında daha önce egzersiz yapmayı sevmeyen bir çok kişinin artık egzersiz yapan ve bundan keyif alan bireyler olarak çıkacağını düşünüyorum. Bu konuda bana çok mesaj geliyor ve çok mutlu oluyorum.

8. İnternet üzerinden birçok şeyin yapılabildiğini gördüğümüz bu pandemi günlerinde, spor eğitmenliğinin de internet vasıtasıyla daha da gelişeceğini düşünüyor musunuz?  Bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Açıkçası dijital ortamda hizmet verebilen bir meslek türüne dönüştü ancak benim düşüncem biraz farklı. Uzaktan (online) ders verme bana ters bir durum açıkçası. Ben şu an sadece kendi öğrencilerime online olarak mecburen ders veriyorum çünkü onların hareket açılarını biliyorum, vücutlarını çok iyi tanıyorum. Tanımadığım birini online çalıştırabileceğimi ve bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Birebir dersten bahsedecek olursak tabii ki bunlar.  Grup dersleri biraz daha farklı. Herkes kendinden sorumlu. Elbette eğitmen var gücü ile ilgilenmeye çalışır ancak bu bir yere kadar mümkün olur. Özetle, spor eğitmenliğinin (para ile) uzaktan yapılabileceğini düşünmüyorum. Yapılabilir, yapan var ama bence verimli ve doğru olmaz.  

9. Kariyerinizde hem başarılısınız hem de kendinizi geliştirmeye çok açık birisiniz, peki kariyerinizin devamı için yeni planlamalarınız var mı biraz bahsedebilir misiniz?

Teşekkür ederim. Biraz daha yogaya ağırlık vermeye kadar verdim bu sene, daha önce arka planda bırakmışım. Hem kendim için hem de öğrencilerim için bu kaygılı dünyada hepimiz için çok faydalı olacaktır.  Onun dışında istediğim hayatı ve düzeni kurduğum için mutluyum. Ben zaten sakin kendi dünyasında yaşan biriydim. 12 senelik, 5 senelik, 3 senelik öğrencilerimin de içinde olduğu yoğun bir çalışma tempom var. İnternet de şu ara ulaşamadıklarıma  yardım edebilmek için bir araç bana.

Kariyerine şu sıralar Oysho’da Trainer olarak devam eden Verda Kutsal ‘ı takip edebilmek için ve online videoları ile evde çalışabilmek için;

  • Instagram hesabı : verda.kutsal
  • YouTube hesabı : VERDAKUTSAL

Spor yapmanın sağlık açısından önemli olduğunu hepimiz biliriz ama başlamak için yine de motivasyona ihtiyaç duyarız.  Spor yapmak bir alışkanlıktır ama bir alışkanlığı kazanmak ve  devam ettirmek de büyük bir irade ve motivasyon gerektirir.

İşte spor  motivasyonunuzu sağlamak adına birkaç öneri:

  • Kendinizi en fit ve en güzel bulduğunuz bir  fotoğrafınızın çıktısını alın ve sıklıkla karşınızda  olacak bir yere bu fotoğrafı asın. Bu günlerde herkesin evde olduğunu düşünürsek buzdolabının üzeri iyi bir alternatif olacaktır;  hem böylece buzdolabını sıklıkla açarak duygusal yeme halinizi de engelleyerek bir taşla iki kuş vurursunuz.
  •  Pijama, eşofman gibi ev kıyafetleriniz ile spor yapma fikrini aklınızdan hemen çıkarın ve sizi en iyi hissettiren spor kıyafetlerinizi giyin. Hatta sizi motive edecek ise kendinize yeni spor kıyafetler de alabilirsiniz. Böylece bu kıyafetleri giymek ve spor yapmak için sabırsızlanacaksınız.

  • Hayat koşulları her an değişiyor, şuanki hayat rutininize uygun spor saatinizi keşfedin. Mesela sabah erken uyanıyorsanız erken saatlerde spor yapmak size kendinizi iyi hissettirerek günün geri kalanında da bu motivasyon ile sağlıklı beslenmenizi kolaylaştırabilir.  Size uygun spor saatinizi keşfettikten sonra, bu saate alarm oluşturabilirsiniz, böylece o saati çok yoğun hayat rutininizde bile hatırlayacaksınız.
  • Kendinize uygun antrenmanı keşfedin. Spora yeni başlayacaksanız eğer, sosyal medyada sürekli gördüğümüz zor antrenmanların yerine başlangıç seviyesine uygun antrenmanları deneyin. Eğer başlangıçta zor antrenmanları denerseniz ve dersi sonuna kadar takip edemezseniz motivasyonunuz kırılır ve spora küsebilirsiniz. Ancak kendi seviyenize uygun antrenman seçerseniz, yapabildiğinizi gördükçe motivasyonunuz artacaktır.

  • Spora yeni başlayacaksanız eğer, sosyal medyada yer alan sabit videolar yerine canlı yayında spor eğitmeni ile spor yapmayı deneyebilirsiniz. Aynı anda bir ekiple spor yapmak ve sizin gibi diğer kişilerin de o an aynı hareketleri tekrarladığını bilmek size kendinizi yalnız hissettirmeyecek ve spor eğitmeninin direktifleri sizin motivasyonunuzu artıracaktır.
  • Kendinize bir spor partneri edinebilirsiniz, spor yapmak motivasyon gerektirir ve her an yeterli motivasyonu içimizde bulamayabiliriz. İşte böyle zamanlarda sizi oturduğunuz yerden kaldırıp harekete geçirecek biri hayatınızı kolaylaştıracaktır. Spor partneriniz karantina günlerinde eşiniz, anne-babanız ya da  kardeşiniz olabilir. Birlikte spor yaparak karşılıklı motivasyonunuzu artırabilir ve içinizdeki enerjiyi de büyütebilirsiniz.

Ertelemek tüm alışkanlıkların en büyük düşmanıdır. Şuan sizin günlük rutininize uygun spor saatini belirleyip alarm oluşturarak işe başlayın. İçinizdeki güce inanın ve hemen harekete geçin, kendinize inanın yapabilirsiniz.

İçinde bulunduğumuz ve ne zaman sona ereceği belli olmayan karantina sürecinde, başa çıkmamız gereken durumlardan biri de bu süreçten sağlıklı çıkmak. Hem psikolojik hem de fiziksel sağlığınız için işte size evde uygulayabileceğiniz küçük ama aslında hayatınızı olumlu yönde etkileyecek öneriler:

  • Saatlerinizi düzenleyin: Evde kalırken de vücudunuzu normal hayat temposundaki uyuma ve uyanma saatlerine göre ayarlayın. Mesela rutininizde erken uyanmak varsa yine erken uyanmayı deneyin. Evin rehavetine kapılarak düzensizliğe teslim olmak yerine, prensiplerinize özen göstermek yapılacak şeylerin en başında geliyor.
  • Beslenme rutininizi bozmayın : Rutininizdeki beslenmeyi evde kontrol etmenin zor olduğu aşikar ama bu süreç de geçecek ve yine eski günlerimize geri döneceğiz, inancınızı yitirmeyin. Bu süreç eskiden olumsuz bir beslenme rutininiz varsa düzeltmek ve olumlu bir süreciniz varsa da istikrarlı olmak için bir şans.

  • Evinizle ilgilenin:  Evde en çok şikayet edilen şeylerden biri de psikolojik bunalımlar. Psikolojik sağlığınızı korumak aslında tamamen sizin elinizde. Eminim ki hepimizin düzenlenmeyi bekleyen bir dolabı ya da evde tamir edilmeyi bekleyen bir eşyası vardır. Bu süreçte bekleyen ev işlerinizi yaparken zamanın nasıl geçtiğine inanamayacaksınız.
  • Spor yapmaya gayret edin : Bu günlerde açık havada veya spor salonlarında spor yapmak imkansız ama yine de alışkanlığınızı devam ettirmek için evde online programlardan yararlanarak egzersiz yaparak rutininize devam edebilirsiniz. Hatta spor yapma alışkanlığınız yoksa bile bu süreçte kazanmak için çok hazırsınız, içinizdeki güce kulak verin.

  •  Online seyahat edin: Farklı coğrafyalara, kültürlere seyahat etme hobinizi şu günlerde gerçekleştiremediğinizi düşünüyorsanız, en sevdiğiniz şehirlere, müzelere online geziler düzenleyerek işe başlayabilirsiniz. Ekonomik olarak oldukça da karlı bir aktivite olacağı kesin.

Herkese sağlıklı karantina günleri dileriz 🙂