Etiket

fit olmak

Yazılar

Bel ve karın bölgesi fazlalıkları en güzel kıyafeti bile yeri gelir sevimsiz gösterebilir. Bu durumu yaşayanların bileceği üzere kıyafet seçimi çoğu zaman çok zaman alacak ve kişiyi mutsuz edecektir. Bel ve karın bölgesi fazlalıklarını kontrol altına almak ise aslında sanıldığının aksine zor değil. Önemli olan noktalardan biri; bel bölgesi ile ilgili rahatsızlığınız var ise mümkün olduğunca dar kalıp ve vücudu saran parçalardan kaçınmalısınız. Peki o zaman nasıl giyinmeli ve nasıl kombin yapılmalı?

Aşağıdaki parçaları gardırobunuzda bulundurup, göbeğinizi ustalıkla gizleyebilir ve daha zayıf görünmeyi seçebilirsiniz.

  • Yüksek Bel Pantolonlar: Hepimizin bildiği üzere, göbek gizleyen kıyafetlerin başında yüksek bel pantolonlar geliyor. Elbette bu sınıfa yüksek bel şortları, etekleri de dahil edebilirsiniz. Her türlü bluz ve kazakla kombin yapılabilen ve daha fit gösteren yüksek belleri herhalde sevmeyen kadın yoktur.

  • Oversize Sweatshirtler : Moda olmasıyla birlikte hızla talep gören bu sweatshirtler adeta bir kurtarıcı. Özellikle mini şortlarla ve taytlarla kombin yapıldığında hem gizemli, hem rahat, hem de trend bir görünüm elde edebilirsiniz.

  • Belden Oturmalı Elbiseler: Belden oturan ve sonrasında genişleyen elbise modelleri ile göbeğinizi gizlemeniz hiç de zor değil. Bu modeller hem şık hem de göbek sorunu olan kadınların zor zaman dostları.

  • Volanlı parçalar : Volanlı elbiseler , volanlı etekler veya volanlı bluzlar bu konuda size en iyi çözüm olacaktır. Eğer siz de karın bölgenizden yana dertliyseniz, hem stilinize hareket katacak hem de size şık bir duruş sağlayacak olan bu parçaları en kısa sürede koleksiyonunuza eklemelisiniz.

Düşündüğünüzden çok daha fazlasını vaat eden bir egzersizi sizlere takdim ediyoruz : Squat!

Squatı sevdiren 5 nedeni sizlere bu yazıda aktaracağız ama önce kendisini tanımakla işe başlayalım :

Squat Nedir?

Kalça, baldır, sırt derken tüm vücudu çalıştırmayı başaran bir nevi kas güçlendirme ve hızlı toparlanma egzersizidir. Temel mantığı çömelip kalkma olan squat, doğru yapıldığında bedeniniz için sayısız faydaya sahiptir. Hiç bir materyal kullanmadan yapabileceğiniz gibi ağırlık kullanarak da yapabilir ve daha verimli sonuç alabilirsiniz. Öncelikle kalça ve baldırları hedef alan bu temel egzersiz, tenis, koşu, uzun atlama gibi bacakların aktif kullanıldığı sporlar için ısınma hareketi olarak mutlaka kullanılmalıdır.

Squat bir kilo verme egzersizi olarak düşünülmemelidir, öncelikli görevi kilo verdirmek değil, kas güçlendirmek ve vücudu sıkılaştırmaktır.

Squat’ı Sevdiren 5 Neden:

  1. Vücudu Güçlendirir : Aslında daha çok bacak ve kalça güçlendiren bir hareket olarak bilinse de squat tüm vücudu çalıştırır. Bu anlamda pek çok egzersizden çok daha önemli ve ön sıradadır. İç bacak, baldır, kalça, sırt, karın derken gündelik hayatta sizi daha güçlü hissettirmesi de bu maddenin ispatı sayılır.
  2. Duruşu Düzeltir : Squat bir denge ve koordinasyon işidir. Vücudun dengeli ve koordineli olarak çalıştığı bir egzersiz biçimi olmakla beraber dik bir duruş ve güzel bir postür için muazzam bir seçimdir. Kamburluk gibi hem sağlık açısından sorun olan hem de görünümü etkileyen pek çok problemi düzeltmektedir.
  3. Selülitlerle Savaşır :Selülitlerin en sevdiği bölgeler olan üst bacak ve kalçaları oldukça etkili bir şekilde çalıştıran squat bu konuda tam bir profesyonel! Selülitli bölgede biriken yağları eritme konusunda ona güvenebilirsiniz, elbette sistematik olarak kendisine vakit ayırdığınızda.
  4. Karın Kaslarını Güçlendirir : Karın vücudun merkezi olarak kabul edilen bölgedir. Aynı zamanda çoğu kadının en fazla yağlanma sorunu yaşadığı bölgelerden biridir. Squat bu konuda da imdadımıza koşuyor ve güçlü karın kasları için bize yardımcı oluyor.
  5. Kalça ve Bacakları Şekillendirir : Dik, sıkı ve yuvarlak görünümlü kalçalara sahip olmak aslında o kadar da uzak değil tıpkı vücutla orantılı ve sıkı bacaklara sahip olmak gibi. Tabi ki bahsettiğimiz özelliklerin yine ortak dostu konu başlığımız olan squat. Kendisine bir şans vermeye ne dersiniz?

Squatın yukarıdaki faydaları haricinde aslında oldukça geçerli ve genel bir faydası daha var ki o da günlük yaşam performansımızı arttırdığı. Güçlü ve sağlam bir vücut, öz güvenli ve dik bir duruş, ağrısız eklemler ve güçlü bir sırt… Kulağa ne kadar da güzel geliyor, siz de tüm bu anlatılanlardan sonra bu egzersizi şimdiden sevmeye başlamadınız mı?

Dip Not : Bel ve diz bölgelerinde problemi olan kişilerin squat yapmaları sakıncalı olabilir. Sağlık durumunuz konusunda doktorunuzdan teyit almayı unutmayınız.

 

Japon kadınları minyon, zayıf, genç  ve zarif görünümleri ile dünyaya nam salmışlardır. Güzel ve genç görünmeye çok önem veren bu uzak doğulu kadınlar sebebiyle dünyanın önde gelen sayılı kozmetik markaları Japonya’dan çıkmıştır. 

Tokyo ziyaretimiz sırasında da gözlemledik ki; bu kadınlar gerçekten incecik, narin ve her biri inanılmaz genç, sıkı bir yüze ve vücuda sahip. Hem gözlemlerimiz hem de araştırmalarımızdan yola çıkarak Japon kadınların her zaman genç ve zayıf olmasının sırlarını paylaşıyoruz: 

Yeşil Çay Mucizesi: Bizim için günlük siyah çay tüketimi ne ise; çok daha fazlasını onlar yeşil çay olarak tüketiyor. Japonya’da çoğu restoranda yeşil çay ikram ediliyor. Eğer bir yerde sıra bekliyorsanız yeşil çay ikram ediliyor. Yeşil çay o kadar çok seviliyor ki menülerde yeşil çaylı moka, yeşil çaylı kek gibi bir çok şeyde her fırsatta kullanılıyorlar. Yeşil çay bir çok biyoaktif bileşen içerir. Bunlar vücutta inflamasyonun azaltılmasına, ödem atımına, yağ yakımının hızlanmasına ve içerdiği kafein sayesinde vücuda gündelik yaşamda gereken enerjinin verilmesine sebep olur. 

Bol bol yürüyüş: Japon kadınlar günün her saati gerek spor ayakkabıları gerek topuklu ayakkabıları (onlar bizim gibi çok yüksek topuk giymiyorlar genelde 3- 5 cm. topukluları kullanıyorlar) ile yürüyorlar. Her yere metro ile gitme imkanı var ve bu metrodan metroya ulaşım için uzun yollar yürüyorlar. Akşamları iş çıkışında mümkün olduğunca evlerine yürüyerek gidiyorlar. Her şehirde ve şehrin her yerinde bulunan doğal parklarda hafta içi öğlen saatlerinde bile iş arkadaşları ile yürüyüşe çıkıyorlar. Hafta sonları da aileleri ile birlikte bu parklarda, ormanlarda saatlerce yürüyerek doğal güzelliklerin tadını çıkarıyorlar. 

Ekmeksiz yaşam: Fransız kültürüne hayranlık Japonları çevrelemiş durumda. Neyse ki Fransız kadınları da zayıf 🙂 Japonların tüketim alışkanlıklarında ekmek hiç yok. Fransızlardan bir tek ekmeği henüz almamışlar. Ekmeksiz yeşilliklerle, bol balıkla, her türlü deniz mahsulü ile, yumurtayı neredeyse her öğünde kullanarak doymaya alışkınlar. Kültürlerinde diğer pasta türleri bizdeki kadar yok fakat Avrupa hayranlığı ile birlikte cupkekler, renkli kat kat kekler hayatlarına girmiş. Tatlı ağırlıklı damak tadına sahip olmalarına rağmen kontrollüler ve kilo alırlarsa bir gün Fransız makaronları ve kruvasanları sayesinde alırlar görüşündeyiz. Börek gibi hamur işleri ise tabii ki hayatlarında yok.

Küçük porsiyonlar: Japonların küçük porsiyonlar ile doymaya alıştıkları her hallerinden belli. Pirinci bir çok öğünde ve yemeklerinin içinde kullansalar da az porsiyonlar halinde yedikleri için vücutları tolere edebiliyor. Daha çok sebze, et ve balık ürünleri tüketiyorlar. 

Masum kahvaltılar: Kahvaltılarının da olmazsa olmazı yeşil çay. Omlet, ızgara balık ürünleri, ıspanak salatası gibi yeşillikler, beyaz pilav ve turşu çeşitleri kahvaltılarını oluşturuyor. Güne çok düşük kalorili kahvaltılar ile başlıyorlar ve vücutları gün boyunca kahvaltıda aldıkları kalorileri yakmakla uğraşmıyor.

Güneşe karşı tedbirliler: Japon kadınlar ciltlerinin güzelliğine, sağlığına çok önem veriyorlar. Güneşin cildi ne kadar olumsuz etkileyebileceğinin farkındalar. Bunun için yüz koruyucu şemsiyeler, şapkalar, büyük gözlükler kullanıyorlar. Güneş kremleri ve cilt bakımı rutini ürünlerine bütçelerinden ciddi bir pay ayırıyorlar. Böylece güneşin yaşlandırıcı etkilerinden kendilerini olabildiğince koruyorlar. 

Meditasyon ve Yüz Yogası: Sadece Japonların değil neredeyse tüm uzak doğulu kadınların hayatında meditasyon bir şekilde var. Yoğun çalışma saatlerinin ve kalabalık şehirlerin vermiş olduğu stresi meditasyon ve yoga yaparak atıyorlar. Yüz yogası da yine bir çoğunun genç kalma sırlarından. Yüz ve vücut kaslarının sarkmaması için zaman ayırıyor ve uygun egzersizleri yapıyorlar. 

Japon kadınları bol bol da kahkaha atıyor. Mutlu olmak için sahip olmak istedikleri vücudu biliyor ve buna uygun beslenip, stressiz bir hayat sürüyorlar. Aile değerleri onlar için önemli, ev işleri ve çocuk büyütme gibi konularda aileden destek alıyorlar. Dünyanın en kalabalık şehirlerinde yaşasalar da güzel, mutlu ve sağlıklı  olmanın yolunu bulmuş görünüyorlar.