Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde geleceğin meslekleri oldukça tartışılan bir konu olarak gündemin üst sıralarında yer alıyor. Özellikle aileler ve gençler branş seçimlerinde kaygılılar. Geleceğin meslekleri bizlerin yaşlarının (hani yaşımızda çıkacak ortaya 🙂 klasik mesleklerinin çok dışında kalıyor. Bildiğimiz klasik mühendislik dahi robotik başlığıyla farklılaşıyor. Özellikle yavaş yavaş önemini yitiren mesleklerin çoğalması ve işsizliğin artması teknolojinin ne kadar hızlı geliştiğini gözler önüne seriyor. Bunun sonucunda da insanlar yazılıma ve İnternete daha fazla yönelir hale geliyor. Son aylarda yaşadığımız salgın süreci de gösterdi ki, dijitale hazır olanlar ya da çabuk adapte olabilen kişi ve kurumlar öne çıkacak.

Maalesef ki günümüzde var olan öğretmenlik, doktorluk ve avukatlık gibi birçok meslek gelecekte yavaş yavaş yerlerini insanlardan robotlara devredecekler. Son duyduğum gelişmelerden biri; binlerce hatta milyonlarca dava dosyasını bir program yardımıyla destekli bir programa çevirdiler. Bir hukuk firmasının avukatları ön görüleri, kanunlar aracılığıyla her dava için farklı bakış açılarıyla oluşturdular ve tüm bu veriler programın zekasına yani yapay zekaya yüklendi. Artık avukatların işi daha kolay bu program sayesinde saatlerce bir dava için çalışmak yerine, benzer dava ve sonuç ön görülerine bakarak savunmalarını hazırlayabilecekler. Belki de gelişmiş versiyonunda hepimiz kendi avukatımız olacağız. Olmaz mı dersiniz?

Geleceğin meslekleri daha çok dijitalleşerek ya da robotik formlara girerek sıradanlaşır hale gelecek. Ancak bu dijital dönüşüm ve meslek evrimleşmesi dünya çapında büyük krizlerine yol açmaya da aday. Çeşitli uzmanlar da gelecekte insanların işsiz kalmaması için teknolojiyi ve yazılımı şiddetle tavsiye ediyorlar. Artık neredeyse tüm alışverişin bile İnternetten yapılabildiği göz önüne alındığında yatırımların da bu yöne doğru yapılması öneriliyor.

Yapay Zekâ Hayatımızı Nasıl Değiştirecek?

Özellikle 2020 yılında sıklıkla gündeme gelen yapay zekâ konusu geleceğin bir nevi fragmanı şeklinde günümüzde bile birçok alanda kullanılır hale geldi. Sadece dijital ortamda kalmayarak günlük hayatta insanların yapabileceği birçok işi yapay zekâ yazılımları kullanılarak işçi maliyetleri düşürülüyor. Bu yüzden günümüzün garsonluk ve buna benzer çeşitli hizmet işleri yavaş yavaş yok olmaya başlıyor. Bunun sonucunda da insanların mecburen geleceğin meslekleri denilecek alanlara yönelmeye başlıyor.

Yapay zekânın son derece geliştiğinin kanıtı olan robot Sophia aslında bizlere gelecekte nelerle karşılaşabileceğimizi net bir şekilde gösteriyor. Tıpkı insan gibi düşünebilen ve sorulan sorulara mantıklı cevaplar veren bu robot yapay zekâsı birçok haber bültenine konu olmuştu. Dijital dönüşüm olarak ufak ufak kendini belli eden yapay zekâ tahminen 20 yıl içerisinde hayatımızda oldukça büyük bir yer kaplayacak. Günümüzde tamamen insanların çalıştığı kargoculuk, postacılık, garsonluk, şoförlük ve daha birçok hizmet ve işçilik alanı robotlara bırakılabilecektir. Çeşitli şehir otomasyonları, drone cihazları ve güvenlik sistemleri son teknoloji yapay zeka yazılımlarının elinde olacak. Belki de bu kadar yapay zekâyla donatılmış sistem içerisinde tıpkı Matrix filminde de işlendiği gibi insan ve yapay zekâ savaşına bile tanık olmak söz konusu olabilecektir.

Matrix Teorisi Gerçek mi Oluyor?

Matrix teorisi aslında uzun süredir konuşulan bir konuydu. Yaşadığımız evrenin tamamen bir simülasyon olduğu ve 2 boyutlu alanda kodlanmış bir hayatı yaşadığımız teorileri oldukça fazlaydı. Yakın gelecekte ise bu konu ile ilgili çok daha net kanıtlar elde edileceği de bilim insanları tarafından tartışılıyordu. Hatta bazı üniversitelerdeki profesörler bu teorileri çok daha çeşitlendirerek tartışmaları gündeme getirmeye devam ediyordu.

Ortaya atılan simülasyon teorisi dışında ise oldukça konuşulan bir diğer teori ise Matrix filmindeki Neo'nun bir yazılım ile istediği dili konuşabilmesi ve dövüş sanatını öğrenebilmesiydi. Filmdeki bu sahne bilim insanlarının çok fazla dikkatini çekmiş olacak ki birçok şirket yapay zeka ve yazılıma olan eğilimini artırır hale geldi. Matrix teorisi olarak dillendirilen bu teori içerisinde ise insanlara nasıl daha hızlı bir şeyler öğretiriz konusu tartışılıyordu. Günümüzde yapılan bazı yapay zeka testleri de bu teoriyi mümkün kılıyor gibi gözüküyordu. Yapay zekanın hızlıca satranç gibi düşünme ve strateji gerektiren oyunlarda başarılı olması insanlara pek çok şeyi fark ettirir oldu. Şöyle ki gelecekte belki de üst düzey öğrenme yeteneklerine sahip yapay zekalı robotlar tıpkı insan gibi düşünme, karar verme ve sorgulama gibi özelliklere sahip olabilecekler. Şu an için bu konu ile ilgili net olarak kanıtlara sahip olunmasa da Matrix teorisi her geçen gün kendisini daha çok düşündürür hale geliyor.

Geleceğin Mesleklerine bazı örnekler de vermek isterim. Ben insana dokunan, duygularımıza hitap eden hiçbir mesleğin kaybolmayacağına inanıyorum.

Bakalım geleceğin en enteresan meslekleri nelermiş?

Nano-Medikalci

Siber Polis

Siber Terör Uzmanı

Dikey Çiftçi (Günümüzde pek çok gökdelen de uygulanmaya başlandı)

Dijital Çöpçü, Dijital Çöp Değerlendirme ve Geri Dönüşüm Uzmanı, Veri temizleyiciliği

Kişisel Marka Tasarımcısı ve Danışmanı, Yaşam Koçları – Gurular

Robot tamircileri, Robot İşçi Ajansı, Biyoloji ve Gen Uzmanları

Simülasyon, oyun uzmanları

Holografikerler, Yapay Zeka Pazarlamacılığı, robot tasarımcısı

Gen Terapistliği,

Alternatif Besin Mühendisliği.

Elbette daha pek çok meslekten bahsediliyor. Artık uzay seyahatlerini konuştuğumuza göre en mesleklerden biri de Uzay Turizmi olacaktır.

Günü yaşamaktan, geleceğe adım atmaktan geri kalmayın.

Yazar

Lise yıllarında başladığım iş hayatıma pek çok turizm firmasında çalışarak devam ettim. Girişimcilik her zaman kanımda olan bir durumdu. Bu yüzden ilk girişimimi 21 yaşında Kaş’ta hayata geçirdim. İki sene Uzun Çarşı’da işlettiğim turistik butiğimden sonra 2000 yılında Berceste Turizm Acentası’nın kurucu ortağı olarak ikinci firmamı kurdum. Eğitimimi turizm sektörü üzerine almıştım. Ancak daha sonra insana dokunma arzumla kendime yeni bir yol çizmeye karar verdim. 1999’da okula döndüm ve Davranış Bilimleri okumaya başladım. Aynı zamanda Güzellikler Evi oyunculuk atölyesinde Aliye Uzunatağan, Sönmez Atasoy, Ayla Algan gibi değerli hocalardan oyunculuk ve tiyatro eğitimi aldım. Ceres Yayınları hayallerimin yeteneklerimle birleştiği üçüncü firmamdı. Harbiye’de bir han odasında kurulan yayınevimiz bugün 200’ü aşkın kitabıyla, ikinci markasıyla (Zencefil Çocuk Kitapları) ve 150’yi aşkın yazarıyla sektörde adından söz ettirmeyi başardı. Eğitime ve bilgiye duyduğum açlık ile Goldman Sacks ve Özyeğin Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü On Bin Kadın Girişimci Eğitim programına da dâhil oldum. Bu program sayesinde hayatımda yeni bir pencere açılmış oldu. Kadın girişimciliği üzerine çalışmaya ve yoğunlaşmaya karar verdim. Bu alanda pek çok kadın platformunda görev aldım ve almaya da devam ediyorum. İş hayatında kadınları desteklemek adına 2019 yılında ST Endüstri Radyo’da Lider Kadınlar adlı bir radyo programına başladım. Kendi alanında lider olmuş kadınları davet ettiğim radyo programım ile kadınlara ilham vermeyi amaçlıyorum. Hayaller büyük ve yolumuz hep aydınlık. Kendi hikayemin ilham verici yanlarını, ilham aldığım insanların hikayeleriyle birleştirmek için şimdi de www.womanlogy.com’da röportajlarım ve yazılarımla sizlerle olacağım. Hayat her anıyla güzel olacak kadar ihtişamlı. Sen neyi görmek istersen, yaşam sahnene onu getirir.

Bir Yorum Yaz